Rönesans hümanistlerinin en büyüğü olan erasmusun bir yolculuk sırasında, kadim dostu thomas moore'u eğlendirmek amaçlı yazdığı başyapıttır. kitapta, insanoğlunun zincirlerinden kurtulup saf özgürlüğe ulaşmasını deliliğe borçlu olduğumuz anlatılmaya çalışılmıştır
."Gülmece türündeki yapıta egemen olan iki temel görüş vardır. Bunlardan birine göre gerçek bilgelik, deliliktir. Öteki görüşe göre ise kendini bilge sanmak, gerçek deliliktir. İnsana yeryüzünde yaşama gücü kazandıran şey, gerçek bilgelik olma niteliğiyle doğrudan doğruya deliliğin kendisidir
Desiderius Erasmus , hayatı boyunca Avrupa'nın değişik ülkelerinde hem öğrenci hem de akademisyen olarak bulunmuş ve bir gezgin gibi yaşamıştır. Aslında bir din adamı olmasına rağmen kilisenin bağnazlığına karşı çıkmış, aklın özgürlüğünü ve her zaman insan için iyi olanı savunmuştur..
Deliliğe Övgü çağlar boyunca bağnazlığa karşı kaleme alınmış en yetkin düzeydeki başyapıtlardan biri olmuştur. Yapıtın yazılışını izleyen sonraki yüzyıllarda -haklı olarak- düşünce düzeyindeki bağnazlığın her türlüsüne yönelen bir eleştiri diye yorumlanması, belki de bugüne değin koruduğu kalıcılığın baş nedenidir."
Kuzey Avrupa Rönesansı'nın Önemli Ustası ve Klasik Edebiyat Araştırmacısı, Hümanist Bilgin ve İlahiyatçı