Gönderi

Hz. Peygamber (a.s.), bu hadiste dişiliği erkekliğe galip kıldı; çünkü o, kadına önem vermek istedi ve bu nedenle selas [dişi için üç] deyip erkek sayılana özgü selâsetun demedi. Hadiste [kelime olarak erkek sayılan] güzel koku da zikredildi. Halbuki bu kelime, erkektir. Araplann âdeti, [aynı cümlede erkek ve dişi geçtiğinde] erkekliği dişiliğe hâkim kılmaktır. Arap, "Fatmalar ve Zeyd çıktılar" [haracû: eril çoğul] der, "çıktılar” [harac-ne: dişil çoğul] demez. Erkek bir, kadın çok olsa bile, Araplar erkekliği dişiliğe hâkim kılar. Hz. Peygamber bir Araptı. Buna rağmen, kendisi sevmeyi tercih etmediği halde, ona sevdirilen şeyde anlamı dikkate almıştır. Böyle olunca Allah ona bilmediği şeyi öğretti. Allah'ın onun üzerindeki iyiliği büyüktür. Bundan dolayı Hz. Peygamber, dişi için kullanılan selas [üç] kelimesini erkek için kullanılan selâse'ye hâkim kıldı. Öyleyse Hz.Peygamber hakikatleri ne kadar iyi bilmekte ve haklara ne kadar dikkatle uymaktadır! Ardından hadisin sonunu başlangıcın benzeri yapıp, ikisinin arasına erkek bir kelimeyi soktu. Bundan dolayı nisa [kadın] kelimesiyle başladı salat [dişi, namaz] ile bitirdi. Bunların ikisi de dişidir. Bu ikisinin arasındaki güzel koku ise bizzat peygamberin varlığı gibidir; çünkü erkek, kendisinden ortaya çıktığı zat ve erkekten ortaya çıkan kadın arasında bulunur. Böylece erkek, iki dişi arasında meydana gelmişti. Bunlardan birisi zat'ın dişiliği, diğeri ise gerçek dişiliktir [kadın]. Nisa gerçek dişi, salat [namaz] ise gerçek olmayan dişidir. Güzel koku [tîb], bu ikisinin arasında kendisinden var olduğu zat ile kendisinden var olan Havva arasındaki Âdem gibi erkektir. Dilersen o zat, sıfattır dersin. Bu durumda tercih ettiğin kelime yine dişidir; dilersen kudrettir dersin. Bu durumda yine dişidir. Hangi görüşü benimsersen benimse' her durumda dişiliğin önce geldiğini görürsün. Âlemin varlığında Hakkı neden sayan nedenselcilerde de durum böyledir; çünkü neden kelimesi [Arapçada] dişidir.
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.