Gönderi

Evet, demokrasi geldi, etnik ve mezhebi gruplar temsil imkanı buldu... Biçimsel olarak her şey yerli yerinde. Ama temelde eksik olan bir şey var. Bağdat kendi tarihsel birikimini ve hafızasındaki değerleri yeniden hatırlamadan bu bölünmüşlük, yani Bağdat'ın kalbine saplanan "güvesizlik" ortadan kalmayacak. Geçen yüzyılın dünya sistemi Ortadoğu'nun bağrına yabancı bir hançer gibi İsrail'i sapladı. 21. yüzyılın Ortadoğu'sunda ise Bağdat'ın kalbine bu ayrışmayı yerleştirdi... Bağdat ve ardından Şam, İslam'ın iki öncü şehri... Günübirlik çekişmelerin uzağında "Şam ve Bağdat bize ne söylüyor, neyi hatırlatıyor'u konuşmadan bu kaostan çıkmamız imkansız. Yeniden Bağdat ve Şam'ın; yeniden Kudüs ve İstanbul'un anlamımı düşünmek vaktidir.
·
62 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.