Gönderi

Murad Hüdavendigar'ın Kosova'daki türbesini her ziyaret edişimde girişteki o ulu çınarın hali sanki bir şeyler anlatmak istiyormuş gelir. Kocaman dallarıyla türbeyi kuşatan bu ağaç çoğu yerde payandalarla ayakta durabiliyor. Çınarın gökleri kaplayan dalları ve ihtiyar gövdesiyle sanki Yahya Kemal'in şiirini okur gibidir; "Yedi yüzyıl sü ren hikâyemizi dinlemiş ihtiyar çınarlardan." Tek başına bu çınar bile bir imparatorluğun daha doğrusu bir medeniyetin yedi yüzyıl süren hikâyesini hatırlatmaya kafi. Kosova ovası bir nostaljiden çok bizim tarihimizin, zafer ve hüznüyle bu topraklara kök salışımızın yani tarihin hüküm yeri... İslâm'ın Avrupa'ya doğudan girişinin yani Arnavutuyla, Türküyle, Boşnakıyla bizi millet kılan anlamın gerçekleştiği yer... Bir milletin kimliği, "oluşu sadece sevinç ve zaferlerinin eseri değildir. Hüznü, acıları, bozgunlarıyla da yoğrulur o maya... Balkan maceramız biraz da bizi biz yapan her şeyin tarihidir. Sevincimiz kadar hüznümüzün, zaferlerimiz kadar bozgunlarımızın, yeşerttiğimiz adalet kadar uğradığımız haksızlıkların tarihi...
·
21 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.