Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
66 günde okudu
Nereye koştumsa yalnızlık
Sana kalbimi yollamak isterdim, ama kalbim bende değil ki! Ben, hicranınla inleyen bir rebap. Baktım, göğsümde senin kalbin çarpıyor. Onu yollayamam.” Ankara da yapılacak listesine Cebeci İstasyonu'na giderek bu şiiri okumayı eklemelisiniz.Üstadın en sevdiğim şiiri... Şiirlerin kalbinde uyuyan hikâyeler vardır. Bazıları şairi hayattayken uyanır. Kimi de şairinde saklı kalır. Bakiler, anlatmak yoluna gitmiş hikâyesini. Biz de size aktaralım: Henüz üniversite birinci sınıftayken fakültede birlikte bazı faaliyetlere katıldığı bir arkadaş grubu vardır şairimizin. Bir cuma vakti namaza gitmek için hazırlanır fakat gruptan birlikte gideceği arkadaşını bulamaz. Belki orada bulurum diye kütüphaneye gider fakat orada yoktur. Gruptan bir kız arkadaşı olan Fatma hanımı kitaplar önünde ders çalışırken görünce ona sorar ve “Görürsen benim gittiğimi söyle, o anlar.” der. Çıkmak üzereyken Fatma hanım biraz beklemesini ister, söyleyecekleri vardır. Dışarı çıkarlar, Fatma hanım şiirlerini okumasını ister. Ölümden, hayatın çekilmez oluşundan bahseden çok karamsar şiirlerdir bunlar. Bülent bey böyle şiirler okumamasını tavsiye eder kendisine. Fatma hanım böyle şiirleri sevdiğini söyleyince aralarında şöyle bir konuşma geçer: —Yoksa sen aşık mısın kız? —Evet. —Kim bu? —Söylemem. —Haberi var mı bu kişinin? —Hayır, haberi yok. —Peki bu kaba saba bir insan mı, senin bu duygularına ilgi göstermeyecek bir kimse mi? —Hayır aksine çok hassas. —Bizim gruptan mı. —Bizim grupta. —Ben şimdi onu buldum ama sorularıma doğru cevap vermen şartıyla. (Bunun üzerine gruptaki arkadaşlarını tek tek sorar ve hiçbiri değildir.) —Ya hu Fatma neredeyse ben miyim diye sorasım geliyor. Benden başka kimse kalmadı bizim gruptan. —Niye sormuyorsun? —Ben miyim? —Sensin. Fatma hanım hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar. Yüreğini açar, intihar etmek isteyecek kadar çok sevdiğini anlatır. Bakiler, kendisinin buna değecek bir adam olmadığını, herkes gibi alelade bir insan olduğunu ve bunun çok yanlış bir düşünce olduğunu söyleyerek nasihatte bulunur. On beş gün sonra Fatma hanımı bir pastaneye götürür ve şu cümleleri kurar: “Bak, sen çok iyi bir kızsın. Aileni tanıdım. Ailen de çok asil bir aile. Ve senin maksadın benimle evlenmek, bunu da çok iyi biliyorum. Ama ben seninle evlenecek durumda değilim. Sana karşı ileride mahcup olmak istemiyorum. Gel bu evlenme meselesini, gel bu aşk işini çıkar aradan, iki kardeş gibi okuyalım. Hatta fakülteyi bitirdikten sonra seninle müştereken yazıhane açalım" Fatma hanım bu sözler üzerine çok üzülüp çok ağlamış tabii ve “Ben artık bu fakültede okuyamam.” diyerek fakülteyi terk etmiş. Sömestr tatilinde Fatma hanımın isteği üzerine Yavuz Bülent Bakiler onu Cebeci İstasyonu’ndan uğurlar. Olanlardan kendisini suçlu hisseden ve onun üzüntüsünü duyan şairimizin gönlünden işte bu hikâyesi uzun, buruk dizeler dökülür. 'Bir yüreğin bir yüreğe söyleyemedikleride bir şiirdir elbet.. Hikayesini öğrenince yüreği paramparça eden şiirler vardır Şairin hikayesini okuduktan sonra derin bir iç çektim.. Yutkunmam zaman aldı. Ah.. içten derinden bir ah.. Âh âh hiç bilmiyordum bu hikayeyi. Kendimle içselleştirip, benzeştirdim kâfi. Ah be dünya ne masum aşkları gömdün sonsuza...Nedir dudaklarını gülümsemeyle esir alan aynı zamanda da gözlerini yaşartan deseler YAVUZ BÜLENT BAKİLER derim...
Harman
HarmanYavuz Bülent Bakiler · Yakın Plan Yayınları · 20191,543 okunma
·
150 görüntüleme
Emrechik okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık 🌟
S okurunun profil resmi
Teşekkür ederim ☺️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.