(…)
bilmem bu kaçıncı kez hasretimi yaktığım
boyun büküp melül, mahzun baktığım
acıları yıkadığım göz yaşlarımla...
ihanetler kuyusu bu kuyu ahhh! Züleyha
biliyorum inmemeliydim bu kadar derine
güvenmemeliydim insan oğluna bu kadar
kervan geçmez, kuş uçmaz bir kıyıda...
(…)