Türk kültüründe kadının değeri diğer öne çıkmış medeniyetlere göre çok öndeydi. Türk kültüründe kadınlar, erkeklerle eşit bir şekilde muamele görüyor. Tek eşli bir hayat sürüyorlar ve HANIM/HATUN hitapları kullanılıyor. Kadın hükümdarlar/imparatoriçeler yetişiyor, kadınlar da savaşıyor ve aynı şekilde yönetimde de erkek kadar kadın da söz sahibi o dönemde. Şimdi diyeceksiniz o çağ ile bu çağ bir mi? Değişen çağ olabilir ancak kültür değişmemeli. Ne yazık ki benimsetilmeye çalışılan ar*p kültüründe durum tam tersi, kadın ikincilleştiriliyor ve erkeğe tabi "mal" olarak görülüyor.
"Cennet annelerin ayaklarının altındadır." herhangi bir dindarın kadınlar hakkında söyleyeceği şey bu. Onlara göre İslam kadını yüceltiyor(!) Üstelik yukarda yazdığım cümle sadece "hadis" ayet değil. İslam kadını ikinci konumuna layık görüyor ayrıca doğruluğu tartışılır bu hadiste sadece anne olabilen kadınlardan bahsediliyor. Anne olamayan/olmayan kadının değeri göz ardı ediliyor. Bütün tektanrılı dinler kadınlara ana olarak saygı gösterilmesini söylüyor.
Adet görmek Tanrı tarafından kadınlara verilmişse neden aynı Tanrı sırf adet gördüğü için kadını temiz olarak sınıflandırmayıp dinsel ibadetlerini yerine getirmediği için "noksan" sayıyor? Bu anlayış hem Yahudilikte hem de İslamda mevcut. Hristiyanlıkta ise Kadının kilisede konuşması yasak ve bir şey soracak olursa evde kocasına sormalı. Şimdi 'sen bizim inancımızı eleştiriyorsun' diye tepkiler vermeniz de zerre umrumda değil.
Ar*p kültürünü, din olarak benimsemeye çalıştığınız sürece bu gerçekleri her zaman yüzünüze vuracağım. Açıp okuyacağınızı bilsem onlarca kitap önereceğim ama o her dogmaya inanan beyniniz gerçeği görmemekte ısrar ediyor.
Kadınlar olarak sorumluluk kabul etmemiz gereken bir konu var: Erkek çocuklarını ataerkil sistem ve düşünceden uzak bir şekilde yetiştirmek.
"Erkek çocuklarının sağlıklı bir özsaygıya ihtiyaçları var. Sevgiye ihtiyaçları var. Bu sebeple düşünceli ve sevgi dolu feminist politikalar, erkek çocukların hayatlarını kurtaracak yegâne temeli oluşturabilirler. Ataerki onları iyileştirmeyecektir. Eğer öyle olsaydı, şimdi hepsinin iyi durumda olması gerekirdi." (Feminizm herkes içindir/Bell Hooks)
Şimdi feminizme de saldıracak olanlar vardır illaki açıklayayım hemen. Feminizm ataerkil medya kitlesinden öğrendiğiniz gibi erkek düşmanlığı değildir. Feminizm cinsiyetçiliği, cinsiyetçi sömürüyü ve baskıyı sona erdirmeye çalışan bir harekettir.
Çocuklara küçük yaşlarda empoze edilen davranışlar ilerde hayatına alacağı kişiyi de etkiliyor. En basitinden ev içi işlerde erkek çocuklarının her türlü ihtiyacına koşup el bebek gül bebek şeklinde büyütürken, kız çocuklarını ise eve hizmet eden kişi konumuna getiriyoruz. Bu durum 'kadının yapması gereken görev' şeklinde algılanmamalı. Nasıl bir kadını birey olarak kendine bakabilecek, her türlü ihtiyacını giderebilecek şekilde yetiştiriyorsak aynı şekilde erkeği de yetiştirmemiz gerekiyor. Şimdi diyeceksiniz ataerkilliğe sövdü anaerkilliği övecek. Hayır anaerkilliği övmeyeceğim çünkü bunu yaparsam ataerkillik sisteminde kadınların maruz kaldığı durumu bu sefer de erkeklere yapmış olurum. Ortası sağlanacak bir sisteme gereksinim var.
AKP iktidarı boyunca haftada 1777, günde 253 kız çocuğu doğum yaptı. 2012-2021 yılları arasında reşit olmadığı halde 129 bin 547 çocuk mahkemelerce evlenebilir kararı ile evlendirildi. Son 19 yılda 15 yaşından küçük 15 bin 601 çocuk doğum yaptı. TÜİK tarafından 'veri perdeleme yöntemi' ile gizlendi bu bilgiler. "Kutsal Aile" diye diye kadınların öldürülmesine göz yumuyorlar. 2013-2023 yılları arasında 3714 Kadın cinayeti işlendi erkekler tarafından. KADINLAR ÖLDÜRÜLÜYOR, KIZ ÇOCUKLARI DOĞUM YAPIYOR BU ÜLKEDE.
Mevcut durumda kadın haklarına göz dikmiş bir iktidar ile karşı karşıyayız. 6284'ü "Kutsal Aile"ye yıkım getirdi bahanesiyle ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Kadın düşmanı olduklarını her fırsatta belli ediyorlar. Cumhuriyet'in kadına kazandırdığı her hak onların Rant hilafetine çomak sokuyor. Kadınların yapabileceklerinden korkuyorlar. Bu yüzden onları baskılayıp, kendi hayatı hakkında söz sahibi olamayan, kendi kararlarını veremeyen, sürekli bir el (Baba/Koca) tarafından yönetilecek birey haline getirmeye çalışıyorlar. Kadınlar haklarının farkına varıp buna engel oluncaya kadar böyle devam edecek.
Erkek düşmanı değilim, kadının inanç ya da sistem adı altında kısıtlanması, hayattan soyutlanması, ikincilleştirilmesi, sömürülmesi, haklarından mahrum bırakılmasının karşısındayım.
"İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?" Mustafa Kemal ATATÜRK
Ve son olarak erkekler tarafından katledildikleri için bu günleri göremeyen kadınlar/kız çocukları olduğu halde Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun.
·
173 görüntüleme
Kadın ve erkek eşit olduğu sürece Türkler yüceldi çünkü hem ekonomi hem savaş alanı hemde siyasi masalar da erkek kadın bir oldu Osmanlı devletine kadar bu düzen devam etti (yanlış hatırlamıyorsam Osmanlı Devleti'nin ikinci padişahına kadar kadınlar aktif rol oynuyordu Orhan dan sonra kadınlar saray için de hapislendi) ve şöyle bir durum var kadın ve erkeğin hayata bakış açısı ayrı bazen kadın bazen erkek iyi görür ama birlik oldukça mükemmellik olur bu da bizim töremiz de öncelikli hale gelmişti takı İslam ve arap kültürü bozana kadar
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.