biliyor musun kaç yıl tek başınaydım ben karmaşanın içinde.
bir türlü tutunamıyordum işte.
bir tek senin yanında yürümüştüm ben topaz bir günde ve suya yakın.
geceleri üstümü örterdin. sonra konuşmazdın hiç.
uzun süre konuşmazdık. gözlerinde kaybolurdum.
bu suskunluk anlaşılır bir şeydi. deniz ve karanlık yerlerden geçen bir nehrin sessizliği gibi...
biliyor musun bir şey oluyor burada. garip bir şey.
bulanık bir suda yokoluş gibi gözlerimde beyaz kelebekler uçuşuyor ve beni kendime getiriyorlar yavaşça beyaz odalarda...
unutuşum başka bir sendi. ben ölüyordum Tropiko.
unutuşun beyaz romansıyla ölüyordum.
söyleyecek başka bir şeyim yok artık.
unutmak istemiyordum oysa.
güzel kalan yaralar da vardır çünkü
limon kokulu, yağmurlu kadınlar vardır.
hiç unutmayan kadınlar vardır.. limon kokulu
her şeye rağmen yağmur kalan kadınlar vardır
ben iyiyim şimdi. sen nasılsın?