Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Laura Potter −onları oraya getiren “acil iş” ne olursa olsun bekleme zorunluluğuna verip veriştiren− “her kaybolan saniyeye sövüp sayan tez canlı, huysuz, kızgın suratlı insanlar” bulacağını umarak, her çeşit bekleme salonuna ilişkin yaratıcı araştırmasına girişmişti.5 “Anlık tatmin tutkumuz”yüzünden, birçoğumuzun “bekleme yetisini de kaybettiğini” düşünüyordu: “Bekleme”nin kirli bir kelime haline geldiği bir çağda yaşıyoruz. Giderek herhangi bir şey için bekleme zorunluluğunu (olabildiğince) yitirdik ve yeni, favori sıfatımız “hemen” oldu. Artık bir tencere pirinci kaynatmak için on iki dakika bile ayıramıyoruz, bu yüzden zaman kazandırıcı, iki dakikada pişiren mikrodalga modeli yaratıldı. Bay veya Bayan Doğru’nun ortaya çıkmasını bekleyerek canımızı sıkamayız, bu yüzden flörtlere hız veriyoruz… Görünen o ki, zamanla yarıştığımız yaşamlarımızda, yirmi birinci yüzyıl İngilizlerinin artık hiçbir şeyi beklemeye vakti yok.
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.