Her şey nasıl da çabucak yitip gidiyor.
Sözün özü, insani olan her şeyin önemsiz ve kısa ömürlü olduğunu idrak et, dün ufacık bir mukus olanlar, yarın bir mumya veya küle dönüşecekler. Zamanın bir anını bile doğaya uygun geçir ve memnuniyetle ayrıl yaşamdan; tıpkı onu yaratan toprağa ve yetiştiren ağaca şükranlarını sunmak için olgunlaşınca yere düşen bir zeytin tanesi gibi.
•𝓜𝓪𝓻𝓬𝓾𝓼 𝓐𝓾𝓻𝓮𝓵𝓲𝓾𝓼 •
Stoa felsefesinin savunucularından olan Roma imparatoru 
Marcus Aurelius'un bir sefer sırasında yazdığı "
Kendime Düşünceler" kitabı zaman içerisinde stoa felsefesinin temel metinlerinden biri hâline gelmiştir.
Bu kitaba dair ve dahası stoa felsefesine dair birçok şeyler yazılabilir, yazılmıştır da. Ben henüz o yetkinlikte olmadığımı söylemeliyim. Bu yüzden genel okuyucu gözüyle yorum yapacağım. Stoa felsefesinin savunduğu temel düşünce üzerine araştırma yaptığınızda kafanızda net bir şey oturmayabilir. Çünkü net bir tanımı olduğunu düşünmüyorum. En azından şuan için. Benzetmek gerekirse bazı yönleriyle bizdeki tasavvuf felsefesine biraz benzetebiliriz. Kendimce bir tanımlama yapmam gerekirse doğa ile bütünleşme, kendini keşfetme, herşeyin aşırısından kaçınma, duygularını kontrol altında tutma herkese ve her şeye karşı duyarlı ve hoşgörülü olmayı, içinde bulunduğu durumdan bağımsız her şekilde mutlu olabilmeyi öğütleyen en basit tabirle iyi bir insan olmayı salık veren bir felsefe. Tanrı iyidir ve iyiyi emreder, bu yüzden insan da iyi olmaya çalışmalıdır. İşte iyi bir stoa felsefesi eğitimi almış Marcus Aurelius'ta bu kitapta stoa felsefine dolayısıyla hayata ve insana dair düşüncelerini aktarıyor.
Stoa felsefesini oldukça seven ve ilgi duyan birisiyim. Bunun en büyük sebebi açık, yalın ve anlaşılır hayatınıza direkt etki edebilecek ve belki de hayata ve kendinize bakışınızı değişterebilecek pratik bir felsefe türü olması. Bu kitapta özellikle bu felsefe ile yeni tanışacaklar için gayet ideal olduğunu düşünüyorum. Şunu hiç unutma:
Mutlu bir yaşam sürmek için çok şeye ihtiyacın yok.
❝ Kendime Düşünceler ❞
...hâlâ hayattayken bir an evvel insan olmaya başla.
Senin zanaatın ne?
İyi bir insan olmak.
...bizi üzen ve öfkelendiren şeylerden ziyade, üzüntü ve öfkedir bize daha çok zarar veren.
İplerimizi yönlendiren şeyin içimizde olduğunu hatırla. Bu hitabetimizdir, yaşamımızdır, deyim yerindeyse, bizi insan kılandır.
Hayalgücünü yok et, içgüdülerini dizginle, arzularına hakim ol.
Nasıl iyi bir insan olunacağı hakkında daha fazla konuşma, öyle biri ol.
Evrenin ne için var olduğunu bilmeyen, evreni de kendini de bilemez. Bu soruların herhangi birinden kaçınan birisi, kendi yaratılış amacını da bilemez.
Eğer imkan varsa, hata yapanları düzelt.
Eğer imkan yoksa hoşgörünün sana bu durumlar için verildiğini unutma.
...herkese yönelik sıradan bir konuşmada
münasip ve açık konuş. Yalın ifadeler kullan.
Karakter mükemmelliği, geçip gitmekte olan her günü gerginlikten, uyuşukluktan uzak, rol yapmadan, son günmüş gibi yaşamaktır.
İnsanlıktan uzak olanlara karşı, onların insanlara karşı hissettikleri duyguları asla hissetme.
İçini kaz.
İyinin kaynağı içindedir ve sen kazdıkça fışkırmaya hazırdır.
İnsanlığı sev.
Tanrının izinden git.
İntikam almanın en iyi yolu intikam alınacak kişiye benzememektir.
Hayatta onca onurlandırdığımız her şey boş, çürümüş ve önemsizdir; birbirlerini ısıran enikler, kavga eden çocuklar gibi önce gülüp sonra ağlarız.
Şeyler ruhu değiştiremez, ruha nüfuz edemez, onu çekip çeviremez, hareket ettiremezler. Yalnızca ruh kendi kendini çekip çevirir, hareket ettirir; şeyleri de kendine uygun olarak, dilediğince şekillendirir.
Hiç kimsenin başına yaradılışı gereği katlanamayacağı hiçbir şey gelmez.
Verdiğimiz tüm kararlarda hata yapabiliriz.
Hata yapmayan insan olur mu?
Bütüne faydası olmasaydı insanın başına hiçbir şey gelmezdi.
·
96 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.