Teknolojinin sözde hayatı kolaylaştıran tüm buluşlarından yararlanmamıza rağmen, hâlâ neden böyle keyifsiziz, somurtkanız, acımasızız, yılgınız, kavgacıyız, sevgisiziz?..
Neden kırgınız hayata?..
Ve neden “depresyon şarkısı” yapacak kadar mutsuzuz acaba?..
Galiba hayatın asıl unsurunu ıskaladık be dostlar! Sevgiyi teğet geçtik galiba! Kazanmaya ve başarmaya öyle bir kitlendik ki, sevgisizlikten (ve sevgisizliğin çocuğu olan her türlü acımasızlıktan) dolayı yüreğimiz çoraklaştı. Ruhumuz açlıktan (sevgi açlığından) öldü.