Çocukluğunu erkenden anlatmaya başlamış bir kuşaktanım; sık sık duyumsuyorum bunu. Doğrusu, 1940'larda doğanlar toplumumuzun, kentlerimizin olağanüstü değişimlerine tanık oldular. Bu tanıklık daha yaşlı kuşaklar için de söz konusu, ama 1940'larda doğanlar, İkinci Dünya Savaşı'nın ezici etkilerini 1960 dönemecini, 1971'i ve sonunda 1980'i hayatlarının en önemli evrelerinde yaşadılar: Çocukluk, ilkgençlik, gençlik ve olgunluk başlangıcı... Bunalımlar, bir tarihçenin "on yılları gibi görünüyor henüz, İstanbul'da yaşayanlarsa bu görkemli şehrin ağır ağır yok edilişini de gözlediler. Hem çevredoğasıyla, hem yapısal dokusuyla, hem insan özüyle.