Kendini bir bağlama, umuda ait hissetmeye çalışan bir kadının hikayesini okudum. Birçoğumuz bunun yokluğunu hissetmiyor muyuz zaten? Kitabın sonlarına doğru küçük şeylere ilgi duyarak onlardan keyif almanın yaşamı ne kadar güzelleştirebildiğini fark eden, kendini uçurumdan kurtaran karaktere sarılmak istedim. Kendimden pek çok şey buldum tabi ki, varoluş sancıları deyince de ben. :) Gözlerim dolu dolu bitirdim.