Bir kısım, varlıklarını korumak için, varlık nedenleri olan düzeni, düzenin yasalarını, gelenek ve göreneklerini, kurumlarını korumak ve sürekliliğini sağlamak için çalışırlar. Bunlar her ülkede azınlıktır, çoğunluğu ezerek, sömürerek yaşarlar... Üretim araçlarının özel mülkiyetine, binlerce yıllık yönetim deneyine, ideolojik, siyasi, toplumsal, askeri, kültürel baskı kurumlarına sahiptirler..
Bir kısım da, düzenin değişmesinde görürler çıkarlarını. Artık eskisi gibi yaşamak ve yönetilmek istemezler. Onları harekete getiren düşünce de kaynağını işten alır. Ve biraz araştırırsak görürüz ki, toplumların gelişmesinin temelinde üretim mücadelesi ve sınıfların savaşı yatar...
Bir yanda dünyanın bütün zenginliklerini yaratanlar, diğer yanda bu zenginlikleri sömüren, bu zenginlikleri gerçek yaratıcılarına karşı baskı ve zulüm aracı olarak kullananlar... İşte dikkat etmemiz ve hiç akıldan çıkarmamamız gereken sorun budur. Farklı gelecek için... savaş... SINIFLAR ARASI SAVAŞ...