Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Aaa! Nasıl olur ya ama "Bunlar Avrupa ülkeleri" Diyor ki ''Avrupalıları çok iyi tanıyorum. Elli yılımı verdim'' Keşke 50 dakika da Avrupa tarihi hakkında birkaç sayfa okusaydınız. 💥İsviçre'de 1800'lü yıllarda tarımda makine kullanımı yaygın değildi. El emeğine daha ziyade ihtiyaç duyuluyordu. Ucuz iş gücü ihtiyacını temin etmek için devlet ve kilise farklı bir yöntem geliştirdi: Verdingkinder, yani sözleşmeli çocuk işçiler.❗❗ ❗ Devlete borcu olanların, boşanan çiftlerin ve farklı etnik kökenden gelenlerin çocukları, anne babası ölmüş veya ailesi ceza evinde olan çocuklar veya kendisi suç işleyen çocuklar devlet eliyle zengin ailelerin yanına yerleştirilirdi. Bu çocuklar ev ve çiftlik işlerinde çalıştırılmak için satışa çıkarılırdı. Satın alınan çocuklar karın tokluğuna çalıştırılır ve bir hayvandan daha zelilane muamele görürlerdi. Dayak yerler, aç bırakılır, fiziksel ve psikolojik işkence görür hatta tecavüze uğrarlardı. 💥Meşhur çizgi film karakteri Heidi, aslında o, zavallı çocuk işçilerden bir tanesidir. 👉 Avrupa medeniyetinin utanç verici tarihinden birkaç misal daha arz edeyim. 💥 3. Fotoğraf Paris'te bir 'İnsanat bahçesine' ait. Kadınlar yarı çıplak sergileniyor. Evet, Avrupa'da ve Amerika'da 1800'lü yıllarda sömürge ülkelerinden getirilen farklı ırklardan daha ziyade Afrika'lılardan oluşan 'İnsanat bahçe' leri vardı. Son 'İnsanat Bahçesi' 1958'de Belçika'da kapandı.❗ 💥İngiltere'de kadınları boşamak çok fazla prosedürü yerine getirmeyi gerektirdiği ve maddi külfet oluşturduğu için erkekler eşlerini pazarlarda satardı. Resmi kayıtlara göre son kadın satışı 1913'te gerçekleşmiştir. ❗ 💥Son olarak bir asır evveline kadar Avrupa'lıların ne kadar pis bir millet olduklarını, topuklu ayakkabının, şemsiyenin, parfümün hangi problemler dolayısıyla keşfedildiklerini hatırlatmak isterim. İngiliz literatüründe bir deyim mevcut: "Don't throw the baby out with the bath water" :) 1500'lü yıllarda İngiltere'de banyo ihtiyacı içi su dolu bir fıçıda giderilirdi. İngilizler aylarca banyo yapmadığı için vücutlarından çok fazla kir çıkardı. Ailedeki banyo hiyerarşisi -Aynı su ile olmak kaydıyla- evvela erkekler, sonra kadınlar, çocuklar ve en nihayetinde bebekler. Bebek 'Yıkanırken' su o denli kirli oluyordu ki herhangi bir nesne içinde olsa bile gözükmeyebilirdi. Dolayısıyla bir bebek, yıkanma işlemi sonrası dökülecek olan kirli su ile beraber gidebilirdi. Bu yüzden "Don't throw the baby out with the bath water" demişler. Yani: "Banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın" 😅
··
1 artı 1'leme
·
1.558 görüntüleme
Serhat okurunun profil resmi
Facebook videolarında bu hanımefendinin yarışmasına denk geldim. Aman ne o tavırlar edalar.. Avrupa'da 50 yıl yaşamışmış da, garsonları bile pek eğitimliymiş de bilmem ne... Evet doğrudur. Bugün geldikleri noktada bizden daha medeni insanlar gibi görünebilirler. Fakat batı hâlen acımasız, hâlen emperyalist hâlen içlerindeki barbarlığı muhafaza etmektedir. Batının yalnızca müspet tarafına bakarsak, onların bugün ulaştıkları ve henüz bir asır geçmiş olan medeniyet seviyesine biz 1400 yıl evvel geçmiştik.
Murat Ağar okurunun profil resmi
Bu abla gibi bir gün herkes Avrupa'nın ne pislik bir şey olduğunu anlayacak.
S. Y. okurunun profil resmi
Temizliği Osmanlı dan Gören bir takım batılılar, çokça yıkanmayı kötülemişler. Cildi yıpratıyormuş. Kendileri pireden ölecek habersizler! 😏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.