Yahya Saygan

Sabitlenmiş gönderi
Fizik Metafiziği İspatın eşiğinde mi ?
"Bütün felsefe bir ağaç gibidir, kökleri metafizik, gövdesi fizik ve bu gövdeden çıkan dallar diğer bilimlerdir"
René Descartes
René Descartes
“Kendini yalnız hissetme, tüm Evren senin içinde.”
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Bilim, Felsefe severler...Fizik, Metafizik ilgilileri...Kuantum Mekaniği Meraklıları...Hakikat Avcıları... Aşağıdaki videolarda detaylandırılan bu konulara ilgisi olanlar yorumda paylaşım yapabilirler. Konuya dair ➡️youtu.be/hn3EtYZ_IU4 üstteki video içeriğinde geçen " Önemli "⚡ Alt başlıklar ⬇️⬇️⬇️ Gözlemci ➡️ youtu.be/jMtqToOsO90 ↘️ youtu.be/K9tu-DdrW0w Kuantum Fiziği ➡️youtu.be/Qdrzjih8VdM Evren ➡️ youtu.be/8GhKoyWY6fY
Reklam
Plotinos dönemin manevi önder, ahlak kılavuzu olan bir Filozofu
Top­lumsal konumları yüksek çok sayıda erkek ve kadın, ölümleri yaklaştığında, tüm servetlerini kendisine bırakarak, erkek veya kız çocuklarının vasiliğini üstlenmesini rica etmişlerdir. Bir bedene sahip olmaktan utanmasına ve tü­müyle yüksek bir ruhsal-zihinsel bir hayat sürmek arzusunda olmasına rağ­men Plotinos'un bu görevleri reddetmediği, söz konusu kişilerin servetleri ve çocuklarıyla titiz ve güven verici bir şekilde ilgilenmiş olduğu bilinmektedir. Öte yandan bu görevleri asıl ilgisini yani tüm hayatını zihne ve onunla ilgili şeylere vakfetmesini engellememiştir. İnsanlara karşı her zaman yumuşak ve kibar davrandığı anlaşılmaktadır: Porfirios, Roma'da geçirdiği 26 yıl boyun­ ca, birçok anlaşmazlıkta arabulucuk etmesine rağmen onun hiç kimseyi ineit­ mediğini ve hiçbir resmi göreviiyi kendisine düşman etmediğini söylemektedir. Böylece Plotinos'un antik çağın son döneminde, Epikuros ve Stoacı­lıkta karşımıza çıkan toplumun bir tür manevi önderi veya ahlak kılavuzu olarak filozof rolünü, en üstün ve başarılı bir düzeyde gerçekleştirdiği anlaşıl­maktadır.
Sayfa 62 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
Yunan felsefesi Müslümanlar tarafından tanındıktan sonra Müslüman düşünürler (Kelamcılar ve Yunan felsefe geleneğini izleyen filozoflar, teknik adıyla felâsife) de evrenin ezeliliği veya zaman içinde meydana gelmesi ile il­ gili bu tartışmaya katılacaklar ve Farabi-İbni Sina'nın evrenin Tanrı'dan eze­li olarak çıktığı görüşüne Kindi ve Gazali onun zaman içinde varlığa gelmiş olduğu teziyle karşı çıkacaklardır. Hatta daha önce de değindiğimiz gibi Ga­zali filozofların, bu görüşlerinden dolayı kafir kabul edilmeleri gerektiğini bi­le ileri sürecektir.
Sayfa 55 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yunan felsefe geleneğinden gelen ve bu gelenekten ayrılmak istemeyen filozoftarla Hıristiyan olan veya paganlıktan Hıristiyanlığa geçen düşünürler arasındaki kavganın genel olarak üç konu etrafında cereyan ettiği anlaşılmak­tadır. Bunlardan birincisi ve en genel olanı akılla iman ilişkileri meselesidir. İkincisi İsa'nın insan olarak dünyaya inmesi ve gerçekleştirdiği ileri sürülen mu­ cizelerle ilgilidir. Üçüncüsü ise daha özel bazı felsefi tezler üzerindeki iki grup arasında var olan görüş ayrılıkları tarafından belirlenmiştir.
Sayfa 52 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
Tanrı'ya ulaşmanın tek mümkün ve gerçek yolu budur...
Plotinos için Platon, herhangi bir tanrısal vahiy almış olduğu veya esrarlı bir ithama dayandığı için değil, sürmüş olduğu yüksek ahlaki hayat ve sahip olmuş olduğu büyük akıl yürütme gücü sayesinde en yüksek bilgeliği temsil etmiştir. Böylece onun geleneğiyle akıl arasında herhangi bir çatışma söz ko­nusu değildir. Plotinos'a göre Gnostiklerin felsefeyi ve aklı reddetmelerinin nedeni ahlaksız veya akıl-dışı kibirleri ile sabırsızlıklarıdır. Onlar varlığını id­dia ettikleri 'uydurma vahiyler'e dayanarak büyüklük havasına girmekte, kendilerini Yunan geleneğine ait bilgelerden üstün, tanrısal dünya ile özel bir ilişki içine girme gücüne sahip özel, imtiyazlı varlıklar olarak görmektedirler. Oysa Plotinos için tanrısal olana ulaşmanın böyle kısa veya ucuz bir yolu ol­madığı gibi, onun bilgisini elde etmenin Gnostiklerin ileri sürdükleri türden teknik, esrarengiz bir yanı da yoktur. Bunun için yapılması gereken insanın erdemli olması, ruhunu antması ve aklını da düzgün veya uygun bir biçimde kullanmasıdır. Tanrı'ya ulaşmanın tek mümkün ve gerçek yolu budur ve bu özelliklere sahip olan herkes tanrısal olana ulaşarak kurtuluşa erişebilir.
Sayfa 51 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
Reklam
Plutarkhos neredeyse Ehli Tevhîd Tasavvuf Anlayışını öne sürmüş...
Plutarkhos için dinlerin felsefeden farkı, onların filozofların peşinden koştukları doğruyu, felsefeden farklı tarz­da ifade etmeleridir. Plutarkhos bütün dinlerin aslında aynı Tanrı'ya, ama farklı adlar altın­da taptıklarını ileri sürer Aşkın olan Tanrı'ya ulaşmanın yolunun, akıldan değil, Sır Dinlerinin mensupianna vaad ettikleri Tanrı'yla birleşme, O'nun tarafından bir tür aydınlatılmaya (il­lumination) benzeyen araçsız, mistik bir sezgiden geçtiğini söyler. Plutarkhos Tanrı'yı geri kalan her şeyin üzerine yükselterek O'nun gerçekten var ve gerçekten bir olan tek varlık olduğunu ifade eder.
Sayfa 43 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
Philon'un insana en büyük amaç ve mutluluk olarak teklif ettiği şey, 'Tanrı'yı görme'dir. Tanrı'yı görmek, aynı zamanda 'O'nun tarafından görül­mek', Tanrı'yla yakınlaşmak, aynı zamanda 'Tanrı tarafından O'nun Kendi­ sine doğru çekilmek' demektir. *****
Sayfa 42 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
17,4bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.