Bir süre sonra Ecevit yerinden kalktı ve Büyükelçi Orhan Eralp'in yanına geldi:
«Özür dilerim uyandırdım. Şunun İngilizcesi doğru mu?»
Uzattığı kâğıda Eralp göz attı.
Uykusu dağılıverdi:
"Biz savaş için değil, barış için geliyoruz. Biz hem Türk, hem de Rum toplumlarını kurtarmaya geliyoruz."
Barış harekâtının, bombalardan önce atacağı el kağıtlarıydı bunlar...