Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Osmanlı Maliyesi'nin temel vergisi olan Aşar; Cumhuriyet'in ilk iki yılında da, önemini korumuştur: Oranı % 12,5 idi. Aşar'ın 1924 yılı Bütçesi içinde yaklaşık %22'lik bir gelir payına sahip olduğunu bilmekteyiz. Oysa bu dönemde Cumhuriyet, Düyun-u Umumiye'nin servis yükü ile isyanların yol açtığı ağır savunma harcamalarını (+demiryolu yapımını) finanse etmek durumunda idi. Aşar'ın kaldırılması, tarımdaki vergi yükünü düşürse bile; denk bütçe siyaseti nedeniyle kamu harcamalarındaki artış eğiliminin, toplam vergi yükünü artırması beklenmelidir. İnönü'nün deyişi ile "köy ihtiyar heyetleri 'vergisiz devlet olmaz' diyerek; Aşar Vergisi paylarını, verginin kaldırılmasından sonra bile, bir kaç sene saklamaya devam etmiştir". Bu tespit Aşar'ın, halk ve devlet açısından; önemini ortaya koymaktadır. Ayrıca bu ifade; Aşar'ın şeri bir vergi olması dolayısıyla halk tarafından benimsendiğini de anlatmaktadır. Aşar'dan sonra hükümetlerin, genelde geçimlik tarım ile uğraşan köylülüğe yönelik vergi uygulamalarında da bir başarı sağlanamamıştır. Toprak Mahsülleri Vergisi, Sayım (Hayvan) Vergisi, Arazi Vergisi, Yol Vergisi, Gelir Vergisi tarımda başarısız olmuşlardır. Zira iktisadi fazla, vergi ve tasarruf arasında paylaşılır. Ancak Cumhuriyet döneminde; tarım sektöründe iktisadi fazla yaratacak ve yatıracak önlemler ihmal edildiğinden, vergi dışı kalmasına rağmen; aydınların beklediği kalkınma gerçekleşmemiştir. Tarım sektörümüz, köylü ekonomisi yani geçimlik ekonomi olmaya devam edegelmiştir. Aslında bu dönemde Cumhuriyet Yönetimi Aşar'ın kaldırılması ile; tarımda umduğu üretim artışını ve kalkınmayı yakalayamadığı gibi, yapılan uyarılara rağmen köylünün yoksulluğuna da çare bulunamamıştır.
Sayfa 42 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.