Bir yerde bir kuyunun saklı oluşudur çöle güzellik veren; sonuçta çöl güzelliğini içerisinde sakladığı gizliliğe borçludur. Benzer şekilde görünenlerin de sadece kabuk olduğunu unutmamak lazım, çünkü içinde gizlenen gözle görülemez.. Küçük Prens, Asteroid B-612 adlı küçük gezegenden gelen, parmak büyüklüğünde boyuyla neşe ve enerji dolu hiçbir zaman pes etmeyen ancak sevmeyi öğrenemeyecek kadar genç, bir o kadar da toy bir kişiliğe sahiptir. En güzel özelliklerinden biriyse kolay kolay pes etmeyecek kadar meraklı ve araştırmacı bir yapısının olmasıdır. Onun bu merakı gezegeninden uzaklaşarak yeni asteroidlerin keşfine yelken açmasına sebep olan en önemli detaydır. Ancak bırakmaya kıyamadığı bir gülü vardır gezegeninde :) Gülün güneşle birlikte doğduğunu fark eden küçük prens onu çok beğendiğini gizleyemez ancak gül onun kendisine olan sevgisini ve göstermiş olduğu değeri pek çok kez suistimal ederek sürekli kendisiyle ilgilenmesini ister. Onun çok narin, bir o kadar da nazik yapısını fark eden küçük prens basit bir ot olmadığını artık anlamıştır ve yanından hiç ayrılmaz. Yine hep bir ilgi merakı içinde olan gül rüzgarın onu çok üşüttüğünü ve kendisini bir cam fanusla korumaya almasını ister. Tabi o fanusun kendisine geliş sürecindeyken dahi üşür gibi yapıp sürekli öksürme numaraları yapmayı da ihmal etmez nazlı gül, işin aslı ikisi de birbirlerini seviyorlardır da ikisi de sevmeyi bilemeyecek kadar gençtir. Hayatının en güzel günlerini gülüyle paylaşan küçük prens gülünün kendisini sevdiğinden emin olamaz ve içi şüphelerle dolu olarak yanından ayrılmak zorunda kalır; ancak bilir ki terk etmesi, güle dönüş yolculuğunun ilk adımıdır aslında. Sırayla gezegenleri gezmeye başlayan prens önce oldukça otoriter bir kralın gezegenini, ardından kendini beğenmişin gezegenini, daha sonra bir sarhoşun gezegenini, sonra bir işadamının gezegenini, ardından bir sokak feneri bekçisinin gezegenini ve son olarak bir coğrafyacının gezegenini ziyaret eder. Coğrafyacı ona Dünya isminde bir gezegen olduğunu ve ziyaret etmesi gerektiğini tavsiye edince küçük prens rotasını dünyaya çevirir. Orada tek bir bahçede bile beş binden fazla gülle karşılaşınca kendi gülünün sıradan olup olmadığını düşünür ancak sonrasında anlar ki o sıradan bir gül değildir, o kendi gülüdür ve gülünü onun için bu kadar önemli kılan, ona harcadığı zamandır.. İşte o sırada tilki gelir ve prensimiz onunla oynamak isteyince kendisini evcilleştirmeden oynayamayacağını belirtir. Evcilleştirdiği takdirde bağ kuracaklarını anlatır tilki ona, birbirlerine karşı bir gereksinme duyacaklarından ve dünyada birbirleri için bir tanecik olacaklarından bahseder. Ancak hesaba katmadıkları ayrılık saati yaklaştığında gözyaşlarını tutamazlar ve anlarlar ki birinin sizi evcilleştirmesine izin verirseniz, gözyaşlarını da hesaba katmalısınız; ardından tilki bir sır vermek istediğini belirtir prense: “Hakikati en iyi kalp gözüyle görebilir insan, gözler asıl görülmesi gerekeni göremezler.” İnsanların en çok yaptığı hataya değinmiştir aslında, sürekli olarak sayılara takılan insanoğlu gözüyle görürse miktarın çokluğudur onun için önemli olan ancak kalbin için aslolan sana ait olmasıdır. Beş bin gülünün olmasına ihtiyacın yoktur aslında, sana ait tek bir gül bile yetiyorken.. Çölde karşılaştığı insan dostuyla ise çok güzel bir bağ kurmuştur prens; birlikte bir damla su için kuyu aramaları mı yoksa en tehlikeli yılandan bile uzak kalmayı düşünmeden arkadaşça yol almayı mı örneklesek az kalır. Aklının hep baş köşesindeki gülünü ise hiçbir zaman unutamaz prensimiz, çok özler ve dönüş vaktinin geldiğini de anlar artık. Dostunun prensimizden ayrılmak istemeyen duygu dolu son dizeleri ise yürek dağlar ne yazık ki.. Kitabın her satırını büyük bir heyecanla okudum ve incelememi yazmadan önce animasyon filmini de izleyerek daha detaylı açıklamalar yapabileceğimi umuyorum. Mübalağa yapmak istemem ama hayatımda okuduğum en güzel kitaptı, üstelik filmi de izlediğim en güzel animasyondu. 100 puanım olsa 100 verirdim netttt.. Okumak isteyen herkese mutlaka ama mutlaka tavsiye ediyorum. Kitabın sonunda da filmin sonunda da dakikalarca gözyaşlarıma hakim olamadım ve okuyan kimsenin pişman olmayacağına da eminim. Bir eğitimci olarak filmini öğrencilerime de izletmeyi planlıyorum; verilmek istenen öğütleri okuyucuyu ve izleyiciyi bunaltmadan bu kadar eğlendirici aktarabilen en nadide eserlerden biri olduğunu düşünüyorum, eğer hala okumaya başlamadıysanız hiç vakit kaybetmeyin bence :)

Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015234,5bin okunma

·

361 görüntüleme

Emre Gündaş

@Emre_Gundas ·

11 Mart 00:33

Kaleminize zihninize kuvvet Büşra hanım bu arada Ramazan-ı Şerifimiz hayırlara vesile olsun🌙🌟🤲🏻

Büşra Küsken

@busrakusken ·

11 Mart 00:36

Teşekkür ederim, amin inşallah 🤲🏻

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Büşra Küsken