Bir aşk romanı değil sadece bir kadının sergüzeşti.
Çocuk saflığıyla bağlıydı yaşama, sonra Kâmran’a. Belki ilk başta her şeye çabuk kandı, sevgiye inandı, aldatılmak nedir tatmamıştı, tattı. İşte bence asıl orada gerçek Çalıkuşu oldu zira her kuş yuvayı terk eder bir gün. Farklı diyarlarda; farklı çehrelerle ve farklı yaşamlarla karşılaştı, büyüdü. Tek başına bir kadın olmanın zorluğunu ve zarafetini hep taşıdı sırtında. Birçok şeyi başardı, kimisi yarım kaldı. Yaşamaya devam etti. Serüveni iyi mi bitti bilinmez lakin güzeldi.
