Yaprak Öz ün ilk okuduğum kitabı. Polisiye seven biri olarak fuarda “okuduğumda gerçekten Berlinli Apartmanı var mı, diye sorgulamıştım.” denilince merak edip almıştım.
Kitap çevirmeni olan Oya, yeni aldığı Berlinli Apartmanındaki dairesine yerleşir ve kısa zamanda herkesle kaynaşır. Her şey çok iyi giderken ilk olarak komşusunun sevgilisinin ölümü ve ardından diğer bir komşusunun ortadan kaybolması ile kendini cinayet romanının içinde bulur.
Açlık söylemek gerekirse, kahramanın ağzından yazılan bir kitap olarak fazla konuşma dili olması beni rahatsız etti. Ayrıca ana karakterin kitap çevirmeni olması nedeniyle daha farklı bir anlatım olabilirdi diye düşündüm.
Onun dışında başlarda pek ısınamasam da ortalardan sonra karakterimiz Oya’nın hem heyecanını hem de korkusunu hissederek okudum. Başarılı ve polisiye kitap, film ya da gerçek suç belgeseli sevenler için detaylarla dolu bir kitaptı.
Aslında kimin katil olduğu belli gibiydi ama acaba farklı biri olabilir mi, düşüncesi üzerinde de bir süre kafa yordum. Bu açıdan da başarılıydı.
Sonuç olarak bitirdiğimde severek okuduğum kitaplar arasına girdi.