Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Abdülkadir Geylânî yârenleriyle birgün bir yerden geçerken karşılarına pejmürde hâlde ayyaş bir fukara çıkmış. Adam birden ses etmiş: "Ey Abdülkadir; söyle, Allah kâdirmidir?" Hz. Pîr, "kâdirdir" diye cevab vermiş. Adam bir müddet sükut ettikten sonra yine sormuş: "Ey Abdülkadir; söyle, Allah kâdirmidir?" Hz. Pîr bu sefer gülümsemiş ve yine "evet kâdirdir" demiş. Bir müddet daha sessizlik olduktan bade, Adam bir daha sormuş; "Ey Abdülkadir; söyle, Allah kâdirmidir?" Bunun üzerine Hz. Pîr secdeye kapanıp ağlayarak "kâdirdir, kâdirdir, kâdirdir" demiş. Her nasıl sonra dem nihayet bulup oradan ayrıldıktan sonra etraftakiler bu tuhaf konuşmadan bir şey anlamamış ve bir aralık Hz. Pîr'den destur alıp hadiseyi sual etmişler. Hz. Pîr şöyle anlatmış: Birinci sorusunda, 'Allah beni bu hâlime rağmen cennete koymaya kâdirmidir?" diye sordu. Ben de kâdirdir dedim. İkincisinde, "Allah beni senin yerine geçirmeye kâdirmidir?" diye sordu. Ben de kâdirdir dedim. Üçüncüde, "Allah seni benim şu yerime geçirmeye kâdirmidir?" diye sordu. Bunun üzerine kalbimi saran müthiş bir havfile Rabbimin inayetine sığınıp benden hidayetini kesmemesi için secdeye vardım. Çünkü Allah, Abdülkâdiri her hâle sokmaya kâdirdir. Mehmet Rahmi Aktaş
·
2 artı 1'leme
·
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.