Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İnönü'nün Lozan ile ilgili olarak TBMM'deki açıklamalarından, 1854-1923 arasındaki yetmiş yıl kadarlık dönemde 220-210 milyon Lira (altın) borç alındığı, buna karşılık 170 milyon (altın) lira ödendiği anlaşılmaktadır. 1914'te I. Dünya Savaş'ın başlamasından önce 140 milyon Lira borcumuz bulunuyordu. İnönü'nün kürsüdeki beyanına göre "Eğer altın para ile ödeyecek isek; 91 milyonluk borcumuz, 600 milyon borç demekti…Biz bütün cihana müstevli olan bir beliyyeyi, asla mesul olmadığımız halde Türkiye'nin hayatı mukabilinde ödeyemeyiz. Maddeten ve fiilen buna imkân yoktur…Tediye zamanı geldiği vakit hamillerin menfaati de borçlunun iflas etmemesiyle kaimdir… Evvela hamillerin karşısına bütçemizle hesabatımızla gitmeliyiz. Elbette onlar da insaf ile tetkik edecekler ve anlayacaklardır." Netice olarak, İnönü'ye göre altın para ile hesaplanırsa 91 milyon TL, kağıt para ile hesaplanırsa 600 milyon TL borcumuz vardı. Kısacası borcumuz ödeme aracına göre 91 milyon TL ile 600 milyon TL arasında değişiyordu. Veya Lozan'dan, 91 milyon TL borç ile kurtulduğumuzu sanıyorduk. Ancak 1928 yılında Müttefikler, Türkiye'yi altın lira ile ödemeye razı edecektir. Oysa 1924 yılı Bütçemiz'in varidat tahmini 129 milyon TL idi. Ayrıca 140 milyar TL'lık harcama bütçesinde Düyun-u Umumiye'ye ayrılan tutar; 7,5 milyar TL idi. Yalnız bunun bir buzdağının görünen kısmı olduğu 1933 Bütçesine bakılınca anlaşılır. 1932 yılında Düyun-u Umumiye ödeneğinin, varidata oranı % 29.4'dür. Lozan'da Müttefiklerin Düyun-u Umumiye ile ilgili talepleri; Yeni Türkiye Devleti'ne ipotek koyma gayretidir. Ancak Dünya şartları lehimize değiştiği yani II.Dünya Savaşı hazırlıkları başladığı ve Musul'dan vazgeçtiğimiz için, bu husumet sona ermiş ve/veya kendi tedbirlerimiz de netice vermiştir.
Sayfa 123 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.