“Normalde her kitabı yorumlama gereksinimi hissetmiyordum fakat bu kitap fikrimi değiştirdi. Osho ve meditasyon merkezi hakkında kısa araştırma yapmıştım. Oldukça ilgi çekiciydi. Temeli Sufizm olan bu inanış beni şaşırtmıştı. Sufizm ise adını çokça duyduğum ve ne olduğu hakkında bilgi sahibi olmadığım bir inanış biçimiydi. Fakat Osho’nun Sufizm üzerine yazdığı bu kitapta bu kavramın ne kadar evrensel olduğunu anlamış oldum. Bu bir inanış meselesi, bir bakış açısı, kimsenin görmediğini görmek, inanmadığına inanmak… Hangi dine mensup olursan ol bu dinin sofu mu yoksa sufi mi inanırı olduğunu anlamamız gerekiyor. Kitabı yeni yorumlama gereksinimi hissettim çünkü kitap bu inanışın meditasyon ve spiritüel yaşamla ilişkili olduğunu söylüyordu ve ben bunu pratikte denemeden inceleme yazmayı düşünmedim. Gelecek kaygılarımı ve endişelerimi bir kenara bırakıp; geçmişimi de affedici ve daha ılık bir şekilde değerlendirip kapatınca şu ana ait olduğumu hissettim ve bu durum beni çok mutlu etti. Spiritüel yaşam tam olarak bu. Şu ana ait olmak. Bunu henüz başarmış olmam sebebiyle yazıyorum. Herkesin fikir sahibi olması gerektiğini düşünüyorum ve her şeyden öte bunu uygulayıp şu ana ait olmalı ve mutlu yaşamayı bilmeli. Osho bu kitabında acıyla ilgili bir kavramı açıklamıştı: ‘Ne kadar yoğun acı çekerseniz mutluluk o kadar hızlı gelecektir.’ Bu durumun ne kadar zor olduğunu biliyorum; insanın geçmişini ve geleceğini şu anı için unutması oldukça zordur. Fakat elde edilince insanı bağımlısı yapabilecek ve bu hayatı anlamlı kılabilecek kadar muazzamdır.”

SırOsho · Butik Yayınları · 2009735 okunma

·

46 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.