Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Godot'yu Beklerken adlı piyeste, ne meydana gelen bir olay vardır, ne gelen, ne de giden... Hikayenin iki kahramanı "Vladimir" ve "Estragon" oturup Godot'yu beklerler. Bu ikisinin bekleyişi, aslında son derece absürddür; çünkü ikisi de hiçbir zaman gelmeyecek olan birisini beklemektedirler. Ne onun kim ve ne olduğunu bilmekte, ne de bilmek istemektedirler. Her şeyin boşlukta ve askıda olduğu böyle bir durumda iletişim de söz konusu değildir. Çünkü bu kişiler arasında bağlantı ve iletişim kurmayı gerektirecek bir sebep yoktur. Bu iletişimsizlik ve anlaşmazlık, kitle iletişim araçlarının bizi her yandan kuşattığı, yeryüzünün etrafını kocaman bir frekans iletişim ağına çevirdiği bir dünyada yaşıyor olmamız yüzünden daha çok göze çarpmaktadır. Ancak bu iletişim ve haber ağları güçlendiği oranda insanlar arasındaki iletişim ve anlaşma azalmaktadır. Çünkü anlaşma yalnızca bilgi ve haber iletişimi demek değildir; anlaşma her şeyden çok yakınlık ortamı kurmaktır ve bu yakınlık ancak ortada sığınacak bir yer olduğunda gelişir; bu sığınaksa ancak insan bir yerde kökleri bulunduğunda var olabilir.
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.