Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Yazı
Günleri anlamaya ama geçip gitmeye bıraktım. . Bende bu dünyayla uyuşmayan bir şey var. . Ama büyük ev ısrarını anlayamıyorum. Büyük evler bende katlanılmaz bir terk edilmişlik duygusu uyandırıyor. Bu yalnızlıktan farklı bir şey. Seçilmiş bir yalnızlık olsun ya da olmasın, yalnızlıkta insanı değerli kılan, soylu bir taraf var. Yalnız insan geçmişine bakabilir, geçmişinden acı duyabilir, kederlenebilir ama bakabilir. Oysa terk edilmişliğin soylu bir yanı yok. Acınası bir durum, sen istediğin halde istenmemek. . Kendine acıyanlardan, kendine acındıranlardan her zaman nefret ettim. . Memento mori: Ölümü unutma. Nasıl unutabiliriz ki, hem niye unutalım? Yaşamaya katlanmamızı sağlayan tek şey bu kesin bilgi. Neyse ki öleceğimizi biliyoruz. . ekmek önemlidir çünkü. Ne kadar mutsuz olurlarsa olsun, aileler için sofraya konulan ekmek hayatın iplerinin hala elde tutulduğunun kanıtıdır. Dağılmadık, bitmedik, bu soframız, bu ekmeğimiz, biz aileyiz, beraberiz demektir. . Gülerken acıyı unuttu. Gülmek varlığı ele geçirebilir diye düşündüm. Kısacık bir an için bile olsa gülmek pusuda bekleyen ölümü yenebilir. Bu yaşamaktır. Yaşamak zaten anlık bir şeydir. . Varlık, var olduğunu bilmekle yetinemiyor, yüz on milyardan biri olmayı kaldıramıyor, bu yüzden özel biri için özel bir şekilde var olmak istiyor. . zamanın kumu değerli, kendimle yaşamak istiyorum. . Kendime kapandım. Kimseye ağır ağır yok olmayı beklemenin kafamı parçaladığından söz etmek istemedim. . Artık hayatıma dışarıdan gelebilecek iyi bir şey olmadığını biliyordum. Küçük, anlık mutluluklar sayılmazsa herkes için geçerliydi bu. Dünya çoktandır iyi bir yer değildi, belki de hiç olmamıştı. . Yaşattığı acıları gideremez artık. Geç uyanan vicdan geçmişi değiştiremez. . Babamı o halde görmeye dayanamıyorum. Bu kadar çok acıyla yaşıyor olmasına dayanamıyorum. Bir an önce ölmesini istiyorum, uykusunda, hiç acı çekmeden. Onun ölüm acısını yaşamaya çoktan razıyım. Ama babam bana kendi ölümünün acısını yaşatmaya razı değil. . Öylesine yalnızdık ve ikimizdik ki, sanki bütün dünya çok eğlenceli bir partiye gitmişti de biz davet edilmemiş gibiydik. Zaten biz ne zaman ikimiz olsak dünya bizi terk etmiş, kimse bizi aralarında istememiş gibi oluyorduk. Birbirinin acı dolu bedenleriyle yetinen iki yoksul aşık, aşık olduğunu bilmeyen veya bilmek istemeyen. . Başkalarının dolu dolu, iştahla yaşadığı duygusu ve gereksiz bir kıskançlık kanımı zehirliyordu. Bu duygularla beklerken geçen zaman ziyan oluyordu. . İnsan kaybedecek neyi olduğunu belki kendi de bilmiyordur. Kaybedince anlıyordur. Hatta anlamıyordur bile. Niye dolmuyor dediği bir boşlukla yaşamaya alışıyordur.
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.