Aslında biz, (Biz! Uzun süredir)
hep kargaların gelmesinş beklemekteyiz.
Kentin, çürümüş etlerini... özenle didikleyecekler...
Sonra, bembeyaz kemikler bırakıp
neşeli bir güneşin avuçlarına,
çok sesli kaos şarkılarıyla
kargalar, göçüp gidecekler
başka mezarlıklara doğru
giderek tutuşmaya başlayan gökyüzünün altında.
Deliksiz uyunur, ilk kez böyle gecelerde
Ve ilk iş sabah kahvaltıdan önce
bu kemiklerden beş delikli kavallar yapılır...
dansetmek için yamaçlarında yeni bir dünyanın.
Ve işte, o zmaan kırlangıçlar, puhu kuşları ve serçeler
kim bilir, belki de geri dönerler