Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
1936'da Paris'te doğdu. 1954'te başladığı tarih öğrenimini kısa sürede bıraktı. 1960'ta Paulette Petras ile evlendi. 1965'te Şeyler adlı kitabıyla Renaudot ödülünü kazandı. 1960'ta Raymond Queneau (matematiğe tutkun bir edebiyatçı) ve François Le Lionnais (Edebiyata tutkun bir matematikçi) tarafından kurulan ve ''yazarların nasıl isterlerse öyle kullanabilecekleri yeni biçimler yeni yapılar arayışı'nı (Queneau) kendine amaç edinen OULIPO'ya katıldı. Kitaplarının hemen hepsinin belli bir otobiyografik damga taşıdığını söyleyen Perece, çalışmasının dört ufkunu belirleyen dört kutbun -kendisini çevreleyen dünya, kendi tarihi, dil, kurgu -ötesinde , yazarlık tutkusunun, çağının tüm edebiyatını katetmek olduğunu, ama bunu kendi ayak izlerinin üzerinden yeniden geçerek değil, sürekli hareket halinde, sürekli yürüyerek yapmak istediğini söyler. Yapıtlarını başka yapıtlardan oluşan bir bütünün parçası olarak niteleyen yazar, hep yeniden okuduğu, alttan alta yanıt verdiği, irdelediği, kendine kaynak olarak gösterdiği yazarlar arasında Flaubert, Kafka, Joyce, Jules Verne, Queneau ve Leiris'ş sayar. Perec 1982 yılında Ivry'de bronş kanserinden ölmüştür. Yirmi beş yaşında, yirmi dokuz dişi, üç gömleği, sekiz çorabı, artık okumadığı birkaç kitabı, artık dinlemediği birkaç plağı var. Bir çatı katında duvardaki çatlaklar ve tavandaki döküntüleri ezberlediği bir odada yaşıyor. Hiçbir şey hatırlamak istemiyor, geçmişi, ailesini, bugününü, sevdiklerini, arkadaşlarını, telaşlarını, unutuşlarını hiçbir şeyi ama hiçbir şeyi umursamıyor. Odadan çıkmak dahi istemiyor kokuşmuş arkadaşlık ilişkilerini, kendi tarihinde yatan çatlakları, ne yapıp ne yapmaması gerektiğini durmadan düşünüyor düşünüyor düşünyor. Ve tüm bunları yaparken kendisiyle sürdürdüğü bu iç monologda iki ayağı üzerinde yürümeyi öğrenip de insan adını oaln o hayvanın o ilk varoluşunda başlıyor yargılamaya. İnsanlık tarihinin o gürültülerini, boş telaşlarını, adı başkaları tarafından konmuş hayalleri ve umutlarını her şeyin nasıl da çürümekte olduğunu ve daha en başından çürüdüğünü anlatıyor da anlatıyor. Toplumsal normları, toplum denen o içi kof güruhu bir hallaç pamuğu gibi atıyor. Bunu yaparken de kendine de asla acımıyor ve tüm hatalarını birer birer sert bir tokat gibi çarpıyor kendi yüzüne ilerlemekten vazgeçiyor olduğu yerde o odada pembe leğende suya bıraktığı çoraplarıyla varoluşunu unutmuş bir halde var olmaya ya da olmamaya çalışıyor. Anılarını şehrini şehrinde yaşadıklarını sokaklarını hayatı sandığı o alışkanlıklarını reddediyor. Unutuşu hareketsizliği ve yalnızlığı seçiyor. Vazgeçiyor vardığı yerin ilerisini düşleyemiyor düşlemek istemiyor.. Sen diliyle yazılan bu kitap büyük bir kişisel yargılamadır Perec bu kitabı hiçliğe yazmıştır kendisinin de bahsettiği gibi öykündüğü yazarlardan olan Kafka'nın Dönüşüm kitabının atmosferini bana hatırlatan bu eser bireysel bir çözülmenin bir yargılamanın başyapıtıdır. Kitabın neredeyse her cümlesinin altını çizdim her cümlesinde irkildim ve bu sorgulamaları en derinimde hissettim. Yazarın sen dilini kullanması okurken aslında bizi de yargıladığı hissini veriyor ve kitabın atmosferinden çıkmayı engelliyor. Bu romanın otobiyografik olup olmadığı edebiyat çevrelerince tartışma konusudur. Fakat Perec'in kişisel tarihindeki bazı anekdotlar vardır şöyle ki Perec 1936 yılında Fransa'ya göçmüş Polonya Yahudisi bir ailenin oğlu olarak Paris'te doğmuştur. Babası Icek Judko Perec II.Dünya Savaşı'nın başında cephede, annesi Cyrla Perec ise tahminen 1943 başlarında Auschwitz toplama kampında ölmüştür.. Bu geçmiş yazarın kitapta adı geçen birkaç sokak ismi ve kavramla ilgilidir fakat bu kitabı tamamen buna indirgemek haksızlık olacaktır. Bu kitap otobiyografik ögeleriyle güçlü kişisel yargılaması ile bütün ve okuyanın dünyaya bakışını değişterecek nitelikte güçlü bir eserdir. Kitabı Türkçe söyleyen ; Sosi Dolanoğlu da müthiş bir çeviri ortaya koymuştur..
Uyuyan Adam
Uyuyan AdamGeorges Perec · Metis Yayınları · 20134,104 okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.