Hayat dediğimiz şey nedir ki gerçekten? Başı hüzün sonu hüzün bir köprü. Bizler sadece o köprüden geçmeye çalışıyoruz. Düşmemeye çalışıyoruz ama düşeceğimizi de biliyoruz içten içe. Şöyle düşündükçe; mutluluk denen kavramın, anlık umut, anlık memnuniyet olduğu sonucuna varıyorum. Her zaman bir telaş, her zaman birşeylere yetişme çabası. Cidden karmaşadan başka nedir ki hayat? Hiçbir anlamı olmadığını da kavradığımız an; işte o zaman daha fazla boşluklar, cevabı olmayan sorular, sorgulamalarla doluyor benliğimiz. Gelişigüzel şeylerde mutluluk bulduğumuzu sanarak bir nevi de olsa tahammül edebiliyoruz belki de hayatın anlamsızlığına, bu anlamsızlığın altında yatan bariz hiçliğe. Düşünceler, düşünceler...Sonu dipsiz bir kuyu..önü uçurum, arkası ise üzerine üzerine gelen bir karabasan...