Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yezdigerd; Türkler, Ferganalılar ve Soğdlulardan aldığı yardımlarla Horasan'a geri dönmüş ve çekilen İslam ordularının ardından Merv'e yeniden sahip olmuştur. Fetih için çeşitli şehirlere dağılmış birliklerini toplayan Ahnef, tekrar Merv'e gelmiştir. İbn'ül-Esir'e göre, dağa yaslanarak iyi bir savunma konumu alan Arap ordularının durumunu gören Türk kağanı, meydan okumak üzere ileri çıkan üç Türk askerinin de öldürülmesini kötüye yorup savaşmaktan imtina etmiş ve Belh'e çekilmiştir. Taberi'ye göre ise 50.000 kişilik Türk, Belh ve Tohar müttefik kuvveti ile 20.000 askere sahip Ahnef iki ay boyunca savaşmış ama aynı şekilde üç adamının öldürülmesini uğursuzluk sayan kağan çekip gitmiştir. Buradaki kağana dikkat etmek gerekiyor. O günlerdeki parçalanmış ve kargaşa içindeki Batı Göktürk mülkünden bir büyük yöneticinin gelişini düşünmek zor. Bu bölgenin 641 yılında On Okların Nu-shi-pi kolunun başında tahta çıkan İp'i sha-po-lo (İşbara) Yabgu'nun nüfuz alanında olduğunu düşünürsek (zira Toharistan, Taşkent ve Semerkant da dâhil, bu bölgenin yerel yöneticileri ona bağlılık bildirmişlerdi), kağanı teşhis edebiliriz ve öte yandan Nu-shi-pi'lerin o günlerde sürekli soydaşları olan On Okların diğer kolu Tuluların saldırısına uğramasıyla, aklı geride olan kağanın Araplarla savaşmaktaki isteksizliğinin sebebini çözmüş oluruz. Bu durum Yezdigerd'in de dikkatinden kaçmamış olacak ki İbn'ül-Esir'e göre bir yerde "Türk" kağanından yardım isterken, başka bir yerde Hazar kağanından yardım ister." Hatta hemen aşağıda Yezdigerd'in Tarhan Nizek'le haberleşmesinden bahsederken bu ikincisi için "Türk kağanı" ifadesini kullanması, zihinlerde Göktürklerden pek umut olmadığı kanaatini uyandırmaktadır.
Sayfa 27 - Kripto YayınlarıKitabı okudu
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.