Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Arapların sunacağı bir tevhit inancının Türkler açısından şaşırtıcı ve yeni bir ciheti yoktu çünkü kendileri zaten "kadir-i külli şey" olan bir tek Tann'ya inanıyorlardı. Doğudaki eski Türklerin en özgün metinleri olan Orhon Yazıtları'nda tek olan, her şeye gücü yeten ve denetleyen bir Tanrı inancı bariz görülür. O kadar ki başka yerlerdeki "ben yaptım" diye böbürlenen hüküm sahiplerine karşılık, Türk kağanları "Tanrı öyle istediği için öyle oldu" anlayışını yansıtırlar her satırlarında. Örneğin Tengri yarlıkadukın üçün, özü kutu bar üçün ("Tanrı öyle hükmettiği ve de kut bulunduğu için") tahta çıkarlar ve başarılı olurlar. Bunu teyit eden bilgi, Göktürkler "gökyüzünü ve yeryüzünü yaratan tek bir Tanrı'ya inanır ve taparlardı" diyen Theophylaktos Simokattes'ten gelir. En etkileyici ve tartışılmaz tarif, Orta Avrasya'daki "kâfir" Türklerin, Oğuzların inançlarını eleştirirken gerçeği de açıklayan İbn Fazlan'dan gelir: "İçlerinden biri zulme uğrar veya sevmediği bir şey görürse başını semaya kaldırıp 'bir Tengri' der. Bu, Türkçede 'bir Allah' demektir. Zira Türkçede bir 'vahid' ve Tengri ise 'Allah' demektir." Kalankatlı Moses ise batıdaki Türklerin, Kafkaslarda yaşayan Hun kalıntılarının inançlarını anlatırken, T'angri Han dedikleri tek bir ilaha taptıklarını söyler. Aşağıda tekrar geçeceği üzere, 12. yy.ın Süryani tarihçisi Mikail de çok açık ifadelerle eski Türklerin Müslümanlar gibi tek bir Tanrı'ya inandıklarını söyler. Bunların dışında bir düzine kadar Çin, Arap, Fars, Bizans vd. kaynaklarda da Türklerin Tanrı inancına dair atıflar vardır. Üstelik Türklerdeki Tanrı inancının teklikten sonraki en önemli özelliği sevgi ve iyiliğe dayanmasıdır. Bugün iye "koruyucu ruh" olarak bildiğimiz kelime Türklerin Müslüman olduğu dönemde Tanrı'nın isimlerinden biriydi. Macarcada da aynı kökten egy kelimesi "Tanrı" anlamındadır. Kaşgarlı Mahmud bu kelime için "efendi, sahip. Tanrı'ya da İgi denir" açıklamasını düşer. Kendisi erken İslam döneminin ürünü olsa da verdiği örnek kuşkusuz Türk dilinin yerleşmiş bir söyleyişini yansıtır ve Tanrı'ya bakışı da anlatır: Kut kuwiğ berse idim kulınğa, künde işi yükseben yokar agar "Tanrım bir kuluna kutluluk ve ululuk verirse, her gün onun işi yükselir" İgimi ögermen "Tanrı'mı överim." Bu tamam. Ama dilimizdeki iyi kelimesinin de (eski biçimi edgü) aynı kökten geldiğini biliyor muyduk? Örneğin İngilizcede good "iyi" ve God "Tanrı" örneğinin gösterdiği üzere, insanlar genel olarak sevgi ve iyilik kökenli bir Tanrı inancına sahiptir.
Sayfa 121 - Kripto YayınlarıKitabı okudu
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.