Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

128 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Sevgisinin Altında Asıl Ezilen Suzan 'a...
Suzan Defter ; yazım tekniğiyle adından söz ettiren bir kitap. Bir kadın ve bir erkek karakterin tuttuğu iki ayrı günlük var. Sol taraftakiler Ekmel Bey 'e ait , sağ taraftakiler ise Derya'ya ait. Çoğu kişi kitabı okumaya başladığında yanlış basım olduğunu düşünmüş. Bana çok saçma geldiğini söylemem lazım. Sol ve sağ tarafta aynı güne , aynı tarihe ait sayfalar var. Kitabın iki ayrı günlükten ilerlediğini önceden bilmeseniz bile , kitap okumaya başlayınca daha ilk sayfada kendini ele veriyor zaten. İyi bir okuyucu bunu hemen anlar... Ben aynı güne ait yazılanları önce erkek karakterin ağzından okudum ve o günü bitirdim. Sonra kadın karakterin o güne ait yazdıklarını okumak için geriye döndüm. Yani anlayacağınız mehter takımı misali iki ileri bir geri... Benin okuduğum gibi okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Çünkü çoğu yerde Ekmel Bey ve Derya birbirlerine içlerini döküyorlar. Aynı olayı anlatan kişi günlüğüne farklı yansıtmış, dinleyen kişi de öyle...İşte o zaman kim doğruyu söylüyor, kim gerçekleri saklıyor görüyorsunuz. Ve daha da önemlisi anlatan kişinin anlattığı olayın veyahut kişinin, onun kalbinde açtığı derin yaraları , kabullenmeyişleri , inkarları, hissedebiliyorsunuz. Ayfer Tunç 'un kitaplarındaki melankoli , bir türlü doldurulamayan boşluk ve huzursuzluk hissi buradaki karakterlere de sirayet etmiş. Derya ; annesini kaybetmiş. Babası yaşıyor ama baba figürünü dolduramamış ,kumarbaz , başka bir ailesi olan , varlığıyla yokluğu bir bir adam. Anne babadan doğan boşluğu abisiyle tamamlamak istiyor. Abisini hastalıklı olarak niteleyecegimiz bir biçimde seviyor. Öyleki kitaba adını veren abisinin sevgilisi Suzan 'ı abisinden kıskanıyor. Bana kalırsa bu normal bir abi-kardeş kıskançlığı değil. Suzan ve abisi nerdeyse Derya da orada. Hatta okurken göreceksiniz en olmaması gereken yerde ve anda bile iki sevgiliyi yalnız bırakmıyor. Anne baba eksikliği Derya 'nın bu uç davranışlarını hiçbir şekilde haklı çıkarmıyor bana göre. Abisine olan sevgisi bir erkeğe duyulan sevgi gibi evrilmeye başlamış ve bu da rahatsız edici , hastalıklı ve hatta sapıkça... O kadar ki , Derya hep içten içe Suzan olmak istemiş ve Ekmel Bey 'e kendini Suzan olarak tanıtmış. Suzan 'ın yaşadıklarını kendi yaşamış gibi yapması da kişilik bozukluğu yaşadığının kanıtı. Derya Suzan ' ı sadece abisinden kıskanmamış. Suzan 'ın bir insanı nasıl büyük bir aşkla sevebilmesini de kıskanmış . Böyle bir sevginin , aşkın, fedakarlığın, sabrın varlığı ondaki boşluk yerleri kanırtmış. Başlıkta da dediğim gibi sevgisinin altında asıl ezilen , acı çeken Suzan olmuş. Kitabın sonunda olan bir yere atıfta bulunmak istedim. Ekmel Bey 'e gelecek olursak ; kitabın sakin , kabullenmiş, bezgin , tehlikesiz tarafı... Sevgisiz , kalbi taş gibi olan bir anneye sahip. Anne ne babayı sevmiş ne de ailenin diğer üyelerini. Duygular yaşanmamış o evde. Hal böyle olunca Ekmel Bey de aynı annesi gibi karısı tarafından sevilmemiş. Hatta kızının bile sevgisi samimi değil. Ekmel Bey 'in içinde koca bir boşluk, Derya'nın içinde yanan bir alev ve onları karşılaştıran kader... Bu yoğun duygular barındıran, karakterleri okumakla kalmayıp onların duygularını içimizde hissettiren kitabı okumanızı tavsiye ederim. Keşke Suzan'ı da Suzan in ağzından dinleyebilseydik...
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202212,8bin okunma
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.