Agatha Christie'nin okuduğum ikinci kitabıydı. Bu kitapta da yine edebi bir yön beklememek gerek. Çabuk okunan, hızlı akan çerezlik bir kitaptı fakat konusu ve akışı On Kişiydiler kitabı kadar sürükleyici gelmedi bana.
Christie'nin yazdığı hayali dedektif Hercules Poirot, ünlü bir fizikçi olan Sir Cloud Amory tarafından malikanesine davet edilir. Bir silah projesi geliştirmiştir ve bu projenin ev halkından biri tarafından çalınacağından endişelenir. Proje iyi para edeceği için çalınacağını düşünmesi yersiz değildir.
Fakat Poirot malikaneye gelene kadar Sir Amory ölür, bunun sebebininse zehirlenme olduğu ortaya çıkar. Dedektif Poirot ev halkıyla görüşerek katilin peşine düşer.
Açıkçası kitap boyu şüphelenmemiz için bize sunulan kişilerden şüphelenmedim. Şöyle diyeyim, kitabı okurken bize verilenleri okursak okur gözüyle bakmış oluruz. Fakat bu kitabı okurken yazar gözüyle olayları izledim. Yani yazarın bizi ne noktada tuzağa çekeceğini bekledim. Son sayfalar güzeldi, okurken en çok zevk aldığım kısım orasıydı.
Kafa dağıtmak ve hızlıca bir şeyler bitirmek isterseniz okunabilecek bir kitap.
