Potterheadlara SelamlarFantastik edebiyatın en önemli serilerinden biri olan Harry Potter; sadece yazıldığı yılın şartlarında değil, günümüz şartlarında da rakip tanımayan bir dünya tasarımına sahip. İlk kitapta gördüklerimiz serinin tamamına kıyasla hiç olmasına rağmen okuyucuyu gerçek dünyadan koparmaya yetiyor.
Harry Potter yaşça çok küçük ve bu durum seride verilen en doğru karar olabilir. Bu sayede bu mükemmel dünyayı onunla birlikte yavaş yavaş tanıma fırsatımız oluyor.
Dünya tasarımının yanı sıra karakterler de oldukça başarılı: Harry, Ron, Hermione, Snape, Dumbledore, McGonagall, Malfoy, Neville, Hagrid... Hepsinin orijinal kişilikleri var ve her biri hikayede vazgeçilmez bir yere sahip. Tüm bunlar okuyucunun kitaba çekilmesine ve sadece merak değil, sevgi de hissetmesini sağlıyor.
Seri boyunca, sevdiğimiz karakterlerin büyüyüp olgunlaşmalarına veya yaşlanmalarına şahit oluyoruz. Bu durum, "Potterhead"ların ortaya çıkmasındaki en büyük etken. Açmak gerekirse Harry Potter okuyucu tarafından tüketilen pasif bir kurgu değil; okuyucuyla birlikte büyüyen, öğrenen ve olgunlaşan bir kurgu. Bu yüzden birçok insanın kalbinde önemli bir yeri var.
İlk kitap hakkında yorum yapmak gerekirse ben oldukça beğendim. Şirin bir kurgu olmasına karşın gerektiği yerde ciddileşmesini de biliyor. Ayrıca bir ters köşe, bir de şaşırtmaca var ve ikisi de okuyucuyu düşürebiliyor.
İngilizcesini okurken dikkatimi en çok çeken şu oldu: Bazı karakterlerin, genelde Hagrid'in, diyalogları okunduğu gibi yazılmış. Bunu bazı Türkçe kitaplarda Karadeniz şivesiyle konuşan bir karakterin diyaloglarının da şiveli yazılması gibi düşünebilirsiniz. Başta beni zorlasa da alıştıktan sonra hoşuma gitmeye başladı. İngilizce demişken dilinizi geliştirmek için okumanızı öneririm. Gramer bakımından basit de olsa kelimelerden dolayı sık sözlük açtırır. Yeni kelimeler öğrendiğim için hoşuma gitti ama siz "Yok sözlükle uğraşamam öyle kitap mı okunur" diyorsanız Türkçe okumanız daha iyi olur.