Niçin bu böyle oluyor? Neden böyle bir tutsaklığa giriyoruz? Bu bir sır... Anlaşılan huyumuz böyle... Sonuç şu ki, bizim mutlaka bir efendiye, bir şefe gereksinmemiz var. Böyle bir şefimiz olsun da alt tarafı bize vız gelir... Köleyiz biz, köle... Gururumuz da, küçülmemiz de hep kölecedir. Yeni bir efendi, yeni bir şef ortaya çıktı mı, eskisini alaşağı ederiz. Biz, ayırt edici bir niteliğimiz olarak karşı çıkmaktan, yadsımaktan söz ediyoruz. Ama bunu da, karşı çıkmayı ve yadsımayı da bağımsız, özgür bir insan gibi yapmıyoruz. Bir uşak gibi, emirle yapıyoruz. Biz yumuşak bir ulusuz, ele avuca kolay sığarız.