Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

AŞKTA ESAS OLAN ÖZÜ BULMAKTI.
Zekeriya Nebi hiç durmadan Meryem'le konuşuyordu: "Hâlden hâle çevrilen, yanardöner bir özelliği vardı kalbin. Çabuk cezbedilir, çabuk etkilenir, çabuk kırılır, çabuk yorulur. Sevince tam sever. Orada bir tek gerçek sevgi hüküm sürer. "Ne kadar büyüktür?" diye sordu Meryem. "O kadar büyük, o kadar sonsuzdur ki kalp ölümlü olanlar içini dolduramazlar. Sonlu olanlar avutamazlar o yalnızlığı. Fani sevdalar, insanın ruhunun sahrasında kum kadar cılızdır. Bir ucu kalpte, bir ucu sonsuzlukta olan kadim bir sahildir orası." "O hâlde kalbi çok iyi bilmek gerek." "Kalbi iyi tanıyanlar ve ihtiyacını iyi bilenler boş sevgilerle avunmaztlar. Sevdikleri her varlığı, gerçek Sevgili hürmetine sevip sayarlar, konargöçer sevdaların ev sahipliğini yapmazlar. Ebedi ve daimi olanın hatırına varlığı severler ve ikram ederler." "Yani kalbe her geleni içeri almamak mı gerekir?" "Kalbi tanıyan kişi anlar ki orası kısır sevgilerle dolmaz. Kalp, ancak Allah sevgisiyle dolunca mutlu olur. Ondan gelen her şeyi sineye çekip şükreder. Zira Sevgiliden gelen her diken incitse de onu güle götürür. Gülün kokusunu alana dikenin batışı lezzet verir. O muhabbet, Müşahedetullaha götürür. Kalbi tanıyan insan, varlığını sever, âlemi tanır, vesveselerden arınır. Sevme mahalli olan kalbi tanıyan kendini tanır. Ciddiyete erer, boş sevdalardan kurutulur, hayata karşı lakaytlığı atar, umutsuzluğu kovar, mutsuzluğu defeder ve sonsuz bir huzurun neşesine kavuşur. Kalpler, sadece Rabbin sevgisiyle gerçek huzuru bulur, bunları unutma."
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.