Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hristiyan Sanatının İlk Formları
Dünya uygarlığı tarihinde, Yunanlılar, ilk olarak insanoğlunun günlük ve somut yaşamına yüce bir yer vermişlerdi. Platon da dahil olmak üzere, düşünürlerin mantıksal ve net açıklamaları, insan ruhunun karanlık köşelerini aydınlatmış ve ruh ile ötedünya arasındaki ilişkiler, bir inanç konusu olmaktan çıkıp, felsefi ve diyalektik bir düşüncenin konusu haline gelmişti. Böylece insanoğlu, Tanrısallık düşüncesinin etkisinde sıyrılmış ve dinin yerini metafizik düşünce almıştı. Antik dünyanın sona erdiği sırada doğu dinleri, çoktanrıcılığa karşı büyük bir saldırıya geçmiş ve insanoğlunu Tanrıya bağlayan zincirleri pekiştirmişti. Ama bu dinler, aynı zamanda, inanan kişilere, belli bir manevi katılım yoluyla bağışlayıcı ve kurtarıcı bir tanrıyla ilişki kurma düşüncesini de aşılamıştı. Böylece insanoğlu, akılsal bir bilgiyle değil, sezgisel ve mistik bir bilgiyle, içinde yaşadığımız görünüşler dünyası ile ötedünya arasındaki uçurumu aşma olanağını elde etmişti. Roma İmparatorluğu'nda egemen olmak için birbiriyle çatışan bütün dinler arasında, en sonunda zafer kazanan Hristiyanlık, ruhani yanı en ağır basan dindi. Hristiyanlık, insanın kaderini gelecekteki bir yaşama bağımlı kıldı. Nitekim, ilk Hristiyanlık üzerinde belli bir etkisi olan eski Mısır'da da daha sonraki bir yaşamın var olduğu inancı yaygındı. Hristiyanlığın Musevilikten devraldığı katışıksız ruhanilik, bu dine ilk inananları, putlara tapmaya yol açtığını düşündükleri sanattan uzaklaştırdı.
Sayfa 137 - Kabalcı Yayınevi, Germain Bazin, Selahattin HilavKitabı okuyor
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.