Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kn Dgr

Kn Dgr
@Kaan_Dgr
50 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
Batının Yükselişi - Gotik Sanat
Gotik mimarları, Roman sanatının icat etmiş olduğu pervazları genişletip yetkinleştirdiler ve kesin kurallara uyan bir sistem ortaya koydular. Böylece, sütun başlıklarında ve başka süsleme öğelerinde, Roman sanatçılarının fantezilere dayanan anlayışının yerini, bitkilerin canlı ve kıvrak formlarına dayanan süslemeler aldı. Aynı büyüme ve gelişme eğilimi, bu bitki süslemelerine yeni bir varlık kazandırdı ve yaprak figürlerinin yer aldığı sütun başlıklarındaki on ikinci yüzyıl goncaları, 1220'ye doğru yaprak haline ve 1250'den sonra da dal haline geldi.
Sayfa 202 - Kabalcı Yayınevi, Germain Bazin, Selahattin HilavKitabı okuyor
Reklam
Batının Yükselişi - Roman Sanatı ve Gotik Sanat
Yunan ve Roman tapınağının yatay bir uzanış göstermesine karşılık, gotik katedral düşey olarak adeta yukarılara doğru uçuyor gibiydi. Roman yapılarında cephede görülen hareketsizlik, yerini, sütun bedenlerinin titreşimlerine, pencereler ve orkestra çalgılarının tınılarını hatırlatan çeşitli ışık oyunları doğuran renkli pencere camlarına bıraktı. Gerçekleştirilen katedraller sanki, Alman müziğinin yedi yüz yıl sonra salt ses olarak dile getirdiği senfoni dünyasını taş malzemede gerçekleştiriyordu.
Sayfa 180 - Kabalcı Yayınevi, Germain Bazin, Selahattin HilavKitabı okuyor
Hristiyan Sanatının İlk Formları - Mimarlık
Ne var ki beşinci ve altıncı yüzyıldaki Bizans yapıları, dış süslemelerden ve ayrıntılardan yoksundu. Bütün süslemeler ve dekorasyon, yapıların sadece içlerinde ve bağımsız olarak değil, ama mermer kaplamalar ve mozaikler olarak duvarlara uygulanarak gerçekleştiriliyordu. İbadet etmeye gelen insan, bu yapıların içinde, sanki havaya asılmış gibi duran kubbenin aydınlığı ve genişliği altında, doğaüstü bir dünyaya götürüldüğünü hissediyordu ve ayrıntıların bolluğu, renklerin zenginlik dolu etkisi ve mozaiklerin parıltıları, dindarları bir ötedünyaya ulaşmış olma duygusunu vermek için inceden inceye hesaplanarak düzenlenmişti.
Sayfa 157 - Kabalcı Yayınevi, Germain Bazin, Selahattin HilavKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
183 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Dünya'nın Ucundaki Fener
Dünya'nın Ucundaki FenerJules Verne
7.9/10 · 1.971 okunma
Reklam
Hristiyan Sanatının İlk Formları
Dünya uygarlığı tarihinde, Yunanlılar, ilk olarak insanoğlunun günlük ve somut yaşamına yüce bir yer vermişlerdi. Platon da dahil olmak üzere, düşünürlerin mantıksal ve net açıklamaları, insan ruhunun karanlık köşelerini aydınlatmış ve ruh ile ötedünya arasındaki ilişkiler, bir inanç konusu olmaktan çıkıp, felsefi ve diyalektik bir düşüncenin konusu haline gelmişti. Böylece insanoğlu, Tanrısallık düşüncesinin etkisinde sıyrılmış ve dinin yerini metafizik düşünce almıştı. Antik dünyanın sona erdiği sırada doğu dinleri, çoktanrıcılığa karşı büyük bir saldırıya geçmiş ve insanoğlunu Tanrıya bağlayan zincirleri pekiştirmişti. Ama bu dinler, aynı zamanda, inanan kişilere, belli bir manevi katılım yoluyla bağışlayıcı ve kurtarıcı bir tanrıyla ilişki kurma düşüncesini de aşılamıştı. Böylece insanoğlu, akılsal bir bilgiyle değil, sezgisel ve mistik bir bilgiyle, içinde yaşadığımız görünüşler dünyası ile ötedünya arasındaki uçurumu aşma olanağını elde etmişti. Roma İmparatorluğu'nda egemen olmak için birbiriyle çatışan bütün dinler arasında, en sonunda zafer kazanan Hristiyanlık, ruhani yanı en ağır basan dindi. Hristiyanlık, insanın kaderini gelecekteki bir yaşama bağımlı kıldı. Nitekim, ilk Hristiyanlık üzerinde belli bir etkisi olan eski Mısır'da da daha sonraki bir yaşamın var olduğu inancı yaygındı. Hristiyanlığın Musevilikten devraldığı katışıksız ruhanilik, bu dine ilk inananları, putlara tapmaya yol açtığını düşündükleri sanattan uzaklaştırdı.
Sayfa 137 - Kabalcı Yayınevi, Germain Bazin, Selahattin HilavKitabı okuyor
Akdeniz'in Klasik Uygarlıkları
Helenistik dönemde Yunan plastik kuralları, uyum izlenimi yaratmayı adeta bir kenara bırakarak dışavurumculuğa ve natüralizme yöneldi. Heykeltraşlar, acı, ölüm, uyku, gülümseme, ten zevki düşkünlüğü, şefkat, içgüdü, sakatlık, yaşlılık ve çocukluk gibi bütün insan duygularını ve durumlarını irdeleyerek canlandırmaya koyuldular.
Sayfa 113 - Kabalcı Yayınevi, Germain Bazin, Selahattin HilavKitabı okuyor
Göçebelerin Sanatı
İskitler, ölüm kalım savaşına girişen hayvanların canlandırıldığı bir sanat yaratmışlardı ve bu tür şiddet dolu temalar, çizim ve dökümün çok işlenmesi ve ince bir şekilde ortaya konması sonucunu vermiştir.
Sayfa 67 - Kabalcı Yayınevi, Germain Bazin, Selahattin HilavKitabı okuyor
%34 (211/616)
Sanat Tarihi
Sanat TarihiGermain Bazin
8.2/10 · 30 okunma
Ağlama, dedi ihtiyar, öldükten sonra eğer bir sonraki hayatımda bir hayvan olarak yeniden doğarsam, sen olarak doğmak isterim, eğer sen de bir insan olarak yeniden doğacak olursan, benim oğlum olarak doğabilirsin, böylece birlikte yaşamaya devam edebiliriz.
Reklam
Cthulhu'nun Çağrısı - Denizden Gelen Delilik
Huzur içinde yatsınlar, evrende huzur diye bir şey varsa eğer.
Sayfa 149 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
313 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.