Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Şeriat-ı Garrâ
... Hane sahibi demiş: - Biz emr-i İlahî namına ve adalet-i şer'iye hesabına hırsızın elini kesiyoruz. Misafir dedi: - Öyle ise, çoğunuzun bir eli olmamak lâzım gelir. Hane sahibi dedi: - Ben elli yaşıma geldim. Bütün ömrümde bir tek el kesildiğini gördüm. Misafir taaccûb etti. Dedi ki: - Memleketimizde her gün elli adamı hırsızlık ettikleri için hapse sokuyoruz. Sizin buradaki adaletinizin yüzde biri kadar te'siri olmuyor. Hane sahibi dedi: - Siz büyük bir hakikatten ve acîb ve kuvvetli bir sırdan gaflet etmişsiniz, terk etmişsiniz. Onun için adaletin hakikatini kaybetmişsiniz. Maslahat-ı beşeriye yerine, adalet perdesi altında garazlar, zalimane ve tarafgirane cereyanlar müdahale eder, hükümlerin te'sirini kırar. O hakikatin sırrı budur: Bizde bir hırsız elini başkasının malına uzattığı dakikada, hadd-i şer'înin icrasını tahattur eder. Arş-ı İlahî'den nazil olan emir hatırına gelir, imânın hassasiyle, kalbin kulağıyla Kelâm-ı Ezeli'den gelen ve hırsız elinin idamına hükmeden âyetini hissedip işitir gibi imânı ve i'tikadı heyecana ve hissiyat-ı ulviyesi harekete gelir.
Sayfa 350
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.