Şâzelilik
Şâzeliyye tarikatına bağlanmak isteyen kişi önce geçmiş gü- nahlarına tövbe eder. Sonra imanını yeniler. Müridle şeyh dizle- ri birbirine değecek biçimde karşılıklı oturur ve iki elleriyle bir- birlerinin ellerini tutarlar. Şeyh, Fetih sûresinin 10. âyetini okur: "Sana biat edenler ancak Allah'a bîat etmiş olurlar. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aley- bine dönmüş olur. Allah'a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükâfat verecektir." Sonra Salât-i Tefrîciyye'yi okur: "Allah'ım, kendisi hürmetine düğümler çözülen, gamlar-keder- ler açılan, ihtiyaçlar giderilen, isteklere, güzel âkibetlere nail olunan, kerem (cömertlik) sahibi yüzü-suyu hürmetine bulut- ların sulandığı, Efendimiz Muhammed Mustafa'ya (s.a.v.) ve O'nun ailesi ve ashâbına; her bakış ve her nefeste ve Zâtınca málum olanların sayısınca, kâmil bir rahmet ve tam bir selamet ihsan eyle."
Biattan sonra eller açılarak hazır bulunanlarla birlikte dua edilir. Mürid bundan sonra zikre başlar. Önce şeyh ona verdiği zikirleri okur. Bu zikirler, istiğfar etmek, Peygamberimize sale- vat getirmek ve günde yüz kere tevhid kelimesini söylemekten oluşur. Ayrıca günde üç kere İhlas sûresini okur. Sonra şeyh uy- gun görürse dervişe halvet emri verir. Halvet bittiğinde derviş günlük hayatına geri döner. Artık ne iş yaparsa yapsın kalbi hep Allah'ladır. Her anını ve her hareketini Allah'ın görüp izlediği- ni bilir ve ona göre yaşar.
Şâzelî dervişi sabah ve akşam namazlarının ardından gün- lük zikrini yapar. Önce Vâkıa veya Mülk sûresi okunur. Ardın- dan "Salâtü'l-Meşîşiyye" okunur. Günlük vird daha sonra 100 defa estağfirullah, 100 salevat, tevhid ve 100 defa "elhamdü lil- lâh ve'ş-şükrü lillah" tesbihiyle sürer.
Şâzeliyye tarikatının zikri cehrîdir, yani seslidir. Oturarak ve- ya ayakta yapılır. Haftada bir,
Perşembe ya da Cuma günü gerçekleştirilen ve çoğunlukla "meclis" adı verilen âyinlerde halka şeklinde veya karşılıklı saf şeklinde oturulur. Şâzelî şeyhlerinin "sema" diye adlandırılan ka- side ve ilahileri okunur. Dervişler genellikle tevhid ve salevat içe- ren nakarat kısımlarına katılırlar.
Zikrin sonunda şeyh sohbet yapar. Birçok kolda sohbete "müzakere" adı verilir. Şeyhin hazır bulunmadığı meclislerde onun tâlimatı doğrultusunda bir metin okunur.
Ebu'l-Hasan Şâzelî, kendi zamanında bilhassa mevlid kandili gibi önemli günlerde büyük toplantılar düzenler, bayraklar ve kösler eşliğinde alaylar kurardı. Büyük halk kitleleri bu toplan- tılarda hazır bulunurdu.
Sayfa 177Kitabı okudu
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.