Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
HAYAT ÇOK TUHAF. ONU YAŞAYANIN KENDİSİNE BİLE
Hayatın sırtını döndüğü ve karaya bürünen kısmın anlatıldığı bir iç çekiş, bir kabulleniş burası. Sabahlar sabah değil, akşamlar hiç değil... Kiminin hayatı toz pembe, kiminin bazen öyle bazen soluk, kiminde ise aydınlıktan eser yok. Sokaklar, evler, kahvehaneler... Her zaman şahit olduğumuz ve hayatımızın bir parçası olan bu yapıların, en nihayetinde insan denenin, Kara Yarısı'nda kara tarafı karşılıyor insanı. Kara Yarısı olunca hayatın; ağdalı bir dil karşılamıyor haliyle. Argolar ve küfürler o kararmanın sancısı ve kabullenişidir adeta. Bununla beraber Anadolu'nun görünmeyen kısmı, görünmeyenin çürümüşlüğü de Mahir Ünsal Eriş'in kaleminden tokat olup çarpıyor. Kıyıda köşede kalan tacizler, ölümler, bağnazlıklar öykülere mandalla asılıyor. Gören yine görmüyor elbet. Görmek isteyene sudan ucuz. Kitabı okurken hissedilen gerginlik, iç sıkıntısı belki de daha önce hayatın karasına bu kadar alelade, bu kadar cüretkar bakılmadığı içindir kim bilir. Ve o Ankara tasvirleri... sanki tüm o çöküntü Ankara sokaklarına inmiş gibi bir anlatım. Bu Ankara tasviri uzun süre aklımdan çıkacak gibi değil: "Ankara'yı sevmek, evcilleşmiş bir vahşi hayvanı sevmek gibidir, her an dönüp ısırabileceğini bilerek. Ankara'yı sevmek, şehirde sevilecek tek şeyin Ankara olduğunu bilmektir. Minibüse dolmuş, üstgeçide köprü, çamaşır suyuna ozon demek, kapıcıyı kravatlı, mebusu eşofmanlı görmeyi yadırgamamaktır. Kar toplayan kırmızı-kara ayaz gecelerinde, soğuğa mukavemetin nafile olduğunu bilmek, kendini ona teslim etmektir Ankara'yı sevmek. Onda neyin sevileceğini bir onu sevenler görür." (sayfa123) Kara Yarısı dediğimiz kalıp, sadece bir çöküntüden ibaret değildir. Karaya bulanmış, halkı için çaba veren insanları da bu karanlığın içinde bulacaksınız haliyle. Halkın için iyi olanı isteyeceksin ve karaya bulanmayacaksın öyle mi? Geçelim bunları. Sadece kötülük değil, iyilik de mücadele de atar bu karaya insanı. Son bir alıntı ekleyerek incelemeyi sonlandırmak isterim: "Cinayet. Ne büyük kelime. Hele de bizimki gibi küçük memleketler, bizim gibi küçük garibanlar için. Ama insan, kapısını hangi kelimenin ne zaman çalacağını bilemiyor işte. Hayat, insanı en çok kestirilemez oluşuyla yoruyor." İyi okumalar
Kara Yarısı
Kara YarısıMahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20191,517 okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.