Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

134 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Etrafınıza bir bakın. Ne kadar farklı insanlar var yaşadığınız şehirde, çalıştığınız iş yerinde, sürekli gittiğiniz kafede, hatta oturduğunuz apartmanda… Hepsi birbirinden farklı, çoğu birbirinden habersiz yaşayan bir yığın insan. Gün içinde karşılaştığınız bir sürü yüz bazen tanıdık bazen tanımadık… Bu toplumdaki yerinize bir bakın. Siz kimsiniz? Nereye aitsiniz? Doğduğunuz memlekete mi, olduğunuz memlekete mi, ait olduğunuz ırka mı, mensubu olduğunuz dine mi, konuştuğunuz dile mi? İnsanın kimliğini oluşturan yüz binlerce sorudan birkaçı bunlar. Kimlik ayrı ayrı karmaşık bir sürü ögenin belli dozlarda yan yana gelerek oluşturduğu muazzam yapıdır. Her farklılıktan biraz alıp özümüzü oluşturur bu yapı. İşte tam da bu yapıyı bize anlatan en ince ayrıntısına kadar kimliğimizi inceleyen kitaptır; Ölümcül Kimlikler. Amin Maalouf bu kitabı kendi kimlik karmaşası üzerine yazdığı yazılardan bir derleme olarak sunuyor bize. Kendisinin de pek karmaşık, bir o kadar da farklı bir kimliği var. Lübnan doğumlu olan yazar Arap ve Hristiyan, yıllardır Fransa’da yaşamını sürdürüyor. Kitabında bu karmaşa üzerine şöyle der Maalouf: “1976’da Lübnan’ı terk edip Fransa’ya yerleştiğimden beri, son derece iyi niyetli olarak, kendimi ‘daha çok Fransız’ mı yoksa ‘daha çok Lübnanlı’ mı hissettiğim ne kadar çok sorulmuştur bana. Cevabım hiç değişmez: ‘Her ikisi de!’ Herhangi bir denge ya da haktanırlık endişesi yüzünden değil, ama cevabım farklı olsaydı, yalan söylemiş olurdum. Beni bir başkası değil de ben yapan şey, bu şekilde iki ülkenin, iki üç dilin, pek çok kültür geleneğinin sınırında bulunuşumdur. Benim kimliğimi tanımlayan da tam olarak da budur. Kendimden bir parçayı kesip atmış olsaydım, daha mı gerçek olurdum? Yani bana soru soranlara sabırla Lübnan’da doğduğumu, yirmi yedi yaşıma kadar orada yaşadığımı, Arapçanın anadilim olduğunu, Dumas ve Dickens’i, Güliverin Seyahatlerini’ni ilk kez Arapça çevirisinden keşfettiğimi ve çocukluğun ilk sevinçlerini atalarımın köyü olan dağ köyümde tattığımı, ilerde romanlarımda esinleneceğim bazı öyküleri orada dinlediğimi açıklıyorum. Bunu nasıl unutabilirim? Bunlardan nasıl olur da kopabilirim? Ama öte yandan, yirmi iki yıldan beri Fransa topraklarında yaşamaktayım, onun suyunu ve şarabını içiyorum, ellerim her gün onun o eski taşlarını okşamakta, kitaplarımı onun diliyle yazıyorum, o artık benim için asla yabancı bir ülke olamaz. Yani yarı Fransız yarı Lübnanlı mı? Hiç de değil! Kimlik bölmelere ayrılamaz, o ne yarımlardan oluşur ne üçte birlerden, ne de kuşatılmış diyarlardan. Benim birçok çok kimliğim yok, bir kişiden diğerine asla aynı olmayan özel bir ‘dozda’ onu biçimlendiren bütün ögelerden oluşmuş tek bir kimliğim var.” Bütün kitabı anlatmak istediklerini belki de burada daha kitabın ilk sayfasında bize aktarmayı başarmıştır Maalouf. Kendi yaşamından yola çıkarak bütün insanların en büyük sorunu olan “kimlik” i anlatır bize. Yaşadığımız coğrafyadaki kaosun sebebi de bu kimlik sorunudur bence. İnsanlar birbirlerini etiketleyerek, belli sınıflara ayırarak toplumu kaosa itiyorlar. Bazen din, dil, ırk ya da diğerleri bu aynı tabanlı kargaşaların baş rolünde oynuyor. Özellikle bu kaos ortamında okunması gereken kitapların başında gelip Maalouf’un en başarılı yapıtlarındandır diyebilirim. Kitabı okurken insanın bütün cümlelerinin altını çizesi gelir ki, bu da yazarın ustalığındandır hiç kuşkusuz. Ayrıca kitabın bütüne seslenmesi de yazarın evrenselliğini gösterir niteliktedir. Keyifli okumlar dilerim..
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,7bin okunma
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.