73 - Meselâ, Kül-Tegin, doğu, str, 16. W. Barthold, bu Türkçe tâbire dayanarak eski Türklerin itikadında insanın öldükten sonra kuş yahut böcek suretine tenasúh (transmigration) ettiği yolunda bir inanışın var olduğu sonucunu çıkarmakta ve şöyle demektedir: «Batı Türklerinde, hattâ İslâmiyeti kabülden sonra bile «öldü» yerine «şunkar boldı» yani «şahin oldu» ibaresi kullanılıyordu» (Dersler, s. 14 vd.). Halbuki, burada tenâsuh değil, sadece ruhun bedenden ayrılması bahis konusu ol-
duğu gibi, «şunkar boldı» deyimindeki şunkar kelimesinin Farsça olduğu üzerine dikkati çeken R. Giraud tarafından, 8. yüzyıl Türklerinde henüz mevcut olmayan bir güney tesirini ortaya koymaktadır. (L'Emp. d. Tures célestes, s. 110). Diğer taraftan Türklerde görülen şekilde ruh'un «nefes»
olarak tasavvur edilmesi de bir umumilik göstermektedir. Meselâ, Fransızcada ruh (esprit) kelimesi lâtince spiritus (=nefes almak) dan gelir. İngilizeede aynı manâda soul veya spirit kelimesi vardır. Eski Yunancada psukhe (psyche = ruh) üflemek demektir. Farsçada ruh=revân dırki, yürümekle ve rüzgârla ilgilidir. Ruh Arapçada da yine rüzgár ile ilgili olarak rih'den türemiştir. (Bk. M. Taplamacıoğlu, aynı eser, s. 100).