Kırıldım mı, kızdım mı anlamadım
insanın kalbi kara kış bazen.
Çerçevesini bozduğu hiçbir fotoğrafa
benzemiyor tekrar.
Nerede o taşrasını bırakıp
kaçan küçük kara çocuk.
Bir ipliğin üzerine dizilmiş kilometrelerce,
her küstüğünde şehri terk etme isteği.
Vardır hepimizin bir yolculuğu
telaşlanınca gözlerimizin bile titrediği.
Tarlanın ortasındaki o yalnız,
bir gün tarla da yalnız kalacak.
Benim koptuğum,
bağımınsa hiç kopmadığı bu coğrafyada
ruhuma yapılan her çiçek açışı
bir tekmeyi getiriyor aklıma.
Kış hani bu kadar uzun sürmeyecekti?
Deneme. Bir iki. İhtimal, belki.
Çerçeveyi düzgün kurduğun zaman
erkekler de güzel ağlıyor,
hele de yedikleri basit gollerde.