Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

293 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Kalp kırıklığı garantili bir kitap daha! +1 bakış açısı için değer!
"Hiçbiri benden özür dilemedi; biri bile...” "Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim. Ve hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim. Sana ancak bütün bunlarla savasma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik savaşım.” Ana karakterimiz Deborah. Kitabın konusundan bahsetmek istiyorum ama tüm sürprizleri bozmaktan da deli gibi korkuyorum. Deborah, şizofreni teşhisi konulmuş bir hasta. Kitap, bu genç kızın akıl hastanesinde yaşadıklarını anlatıyor. Kitap yarı otobiyografik kabul edilebilir çünkü yazar kendi yaşadıklarından yola çıkarak bu hikayeyi yazmış. Zaten yaşanılan ruh sağlığı bozukluğu sonucu, karakterin yaşadıkları ve betimlenen duygular o kadar gerçek ki; okurken yazarla ilgili bir bilginiz yoksa dahi, bu durumu ya yaşamış, ya yakın çevresinden tecrübe etmiş, ya da ruh sağlığı alanında bir birikimi var dedirtir insana. Özellikle iyileşme konusunda yapılan içten tanımlar, bunu yaşamamış biri tarafından anlatılmasının zor olduğunu hissettiriyordu ben okurken. A sınıfı bir detaylandırma, öyle söyleyeyim. Ah Deborah! Okurken içim parçalandı. Bir yerinde Deborah’ın kendini yakmamaya başlamasıyla ilgili bir sahne var ki bu kısım okurken benim gözlerimi doldurmuştu. Beyin! Sen hem ilacısın, hem zehrisin ruhun! Hayat dolu bir genç kızın, hastalığı yüzünden intiharın eşiğine sürüklenmesi fakat hayat dolu olduğunun farkında olan doktorunun onun için çabalaması, sonra kızımızın kendi iyileşme çabası, o savaş… Ah! Kitapta Deborah’ın yaşadığı içsel mücadele ve yarattığı “konfor alanı” olan hayali krallığı ile gerçek dünya arasındaki dengeyi bulma çabası çok dokunaklı, oldukça sıradışı, derin ve katmanlı bir şekilde aktarılmış. İki farklı dünya arasında bir seçim yapacak sonunda. Bu tür eserler, toplumun mental sağlık konularına bakışını değiştirme veya daha iyi anlamamıza yardımcı olma potansiyeline sahip. Belki de güzel bir yargı değiştirme aracı olabilir diye düşünmekteyim. Demek ki popüler olan eserler arasından da iyi kitaplar çıkabiliyormuş! Ahahah! Yanıldım. Öneriyoruuuuuuuuum! Alıntılarla başladığım sözde-incelememi, hüngür hüngür ağladığım şu alıntı ile bitirmek isterim. “Bizi senin şu sert kabuğuna karşı bir kalkan olarak da korumayacak mısın, Kuş-kız? Bunu yapamam artık. Ben dünyaya bağlanacağım. Ama dünya başıboş ve yabanıl… Gene de. Çocukluğunu hatırla-Hitler’i ve Bombayı hatırla. Boş-duvarımsı yüzleri ve “normallik belgelerini” ve el ele yürüyenlerin ardından duyduğun özlemi hatırla. Olsun. Ne olursa olsun.” (9 puan verdim çünkü Metis ilk defa çevirisinde beni şaşırttı. Eksik veya yanlış bulduğum birçok yer oldu ve orijinal halini bulup kendim karşılaştırdığımda şoka uğradım. Eksik puan yayınevinedir. Yine de seni seviyorum Metis <3 )
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Joanne Greenberg
Joanne Greenberg
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202113,9bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
458 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.