"Bu arada yazarlar hakkında çok șey
ögrendim. Küçük husumetleriniz ve
narsisimin elli gölgesiyle sizler tuhaf bir tür
canavarlarsınız.Sözcükler sanki herkesin
değilmiş gibi davranıyorsunuz. Hikâyelerinizin
sanki gerçek insanlarla ilgisi yokmuş gibi bir
havadasınız ".
İlk romanı umduğu başarıyı yakalayamadığında yaşadığı hayal kırıklığı, ikinci kitabının fiyaskoyla sonuçlanmasıyla doruk noktasına ulaşır. Yazma yeteneğini kaybettiğini düşünen Jack, geçimini sağlayabilmek için bir yaratıcı yazı atölyesinde öğretmenlik yapmaya başlar.
Asıl hikaye ise bu atölyede, öğrencisi Evan'ın ölümü ve geride bıraktığı etkileyici ama yayınlanmamış bir hikayeyle başlar. Ünlü bir yazarın "iyi yazarlar ödünç alır, büyük yazarlar çalar" sözünü aklında tutan Jack, Evan'ın hikayesinden ilham alarak yeni bir kitap yazmaya karar verir. Okuduğu hikayenin sadece bir kısmına sahip olmasına rağmen, Jack bu eserden esinlenerek kendi romanını yaratmaya girişir.
Ve kitabı basılıp satışa çıktığında Jack büyük bir başarı elde eder. Kitabı bestseller olur, film için uyarlanır ve Jack sonunda hayalini kurduğu ün ve paraya kavuşur. Fakat mail'ine gelen " Sen bir hırsızın" mesajıyla deyim yerindeyse paçaları tutuşuyor. Ve kim olabileceğini araştırmaya Evan'ın başka kimlere hikayesini anlatmış olabileceğini öğrenmeye çalışıyor.
Kitabın konusu kısaca böyle. İlk başlarda Jack'in kitap yazamadaki başarısızlıkları ile yaşadığı ruhsal durumun bize yansıması ve yazarın anlatırken cümlelerini sürekli bir paragraf açarak detaylandırması biraz bunaltıcı geliyor. Ama ne zaman öğrencisinin o iddialı satış rekorları kırıp filminin çekileceğini söylediği hikayesini okumaya başladıkça ve Jack'in hayatı değişince kitap heyecanlanıyor akıyor.Tahminlerim tutsa da üzücü sonucu ile biraz buruk kapatsam da severek okudum Kitabı. Türü sevenlere kesinlikle tavsiyemdir.