Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

280 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
"Bunca acıyı taş bile yüklenemez."
》Çok kıymetli birinin önerisiyle tanıştım yazarla. Kendisinin ikinci romanıymış, benim içinse tanışma kitabı oldu Bizim Diyar. Gerçekten "bizim" olduğunu hissettiren bir kokusu vardı kitabın. 》Bir göç hikayesi anlatılıyor. Aslında sürgün... Osmanlı'nın kaybettiği Balkanlar'dan ayrılmak zorunda kalan bir ailenin hüzünlü hayat yolculuğuna şahit oluyoruz. Yaşadıkları yerde hatrı sayılır derecede itibar sahibi, zengin, herkesin parmakla gösterdiği, herkese yardım eden, son derece soylu bir ailenin neleri varsa kaybedip yavaş yavaş tükenişinin hikayesi... 》İnsanın "toprağım" dediği yerlerden yaka paça çıkarılması, bütün malına mülküne el konması, acımasızca katledilmesi, en acısı da bunu bizdendir dediğiniz, aç bırakmadığınız, komşunuz oldukları için evinize dost diye alıp yardım ettiğiniz insanlar tarafından yapılması... Bir sonraki aşamada yemek yedikleri kapıya "ya malın ya canın diye" dayanmaları, ezan seslerinin susturulması. Ve daha niceleri... 》Balkanlar... Bir feryat, bir ağıt yeri yüreklerde. Bizim Diyar'da bu ağıtı dinliyoruz içimiz sızlayarak. Ailenin reisinin kaybıyla başlayan, her sayfada başka bir kahramanın yitirilmesi ve sonunda İstanbul'da son bulan bu göçü herkes başka yerlerde başka zamanlarda yaşamış ve sonunda yerleşik olabilmiştir. Her şey bitse de, yaşananlar, acılar, gözyaşları asla unutulmayacaktır. 》Yazar bu göçün sebep olduğu bütün duyguları ailenin bireyleri üzerinden tek tek yansıtmaya çalışıyor. Bir yanda ölümler, bitmeyen zorlu yolculuklar, savaştan sonra kopan aileler, birbirlerini bulamayanlar, dirayet, öfke, güç, sabır, acı, kenetlenme... Hepsini iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Tek bir sevda var: Hürriyet. Bedeli çok ağır olan hürriyet. 》Kitapta dönemin aile ve akrabalık ilişkilerinden, sosyo-kültürel ve ekonomik yapısına, yöneticilerinden, askeriyesine, salgın hastalıklarına kadar birçok konuya değiniyor yazar. 》Osmanlı'nın son dönemlerinde başlayan ve muharebe sonrası daha da kendini gösteren; toplum yapısının değişimi, değerlerimizden, kimliğimizden uzaklaşmamız konuları üzerinde duruyor. 》Kitabı eleştireceğim bir nokta şudur ki: karakter sayısı çok fazla olduğu için bazen hangisi ağzından anlatılıyor, anlamakta biraz zorlandım. Yani geçişler biraz belirsiz olmuş. Kurguda zayıf kalan bazı kısımlar var, bu yüzden bazı konular da yarım kalmış. Kim kimle konuşuyor, kim hangi aileden, kim kimle evli sorularını kafamda netleştirmem biraz zaman aldı :) Bazı karakterlerin de sonlarını bilmek isterdim. Ve yine duygu dünyalarına daha çok girmek istediğim, yüzeysel kalan karakterler de vardı. 》Rıfat - Ethem ikilisinin atışmaları, Gülsüm Ana'nın güçlü Anadolu kadını profili, canım Kerime'nin asil duruşu. Bizim Diyar'a dair aklımda yer eden güzel detaylar oldu. 》Çok büyük beklentiniz olmadan okursanız beğeneceğiniz bir kitap. En azından yeni bir isimle tanışmış oldum. 》Keşke hiç savaşlar olmasa, insanlar ölmese, çocuklar cocuk gibi yaşayabilseler. Dünya grinin olmadığı bir yer olsa, hep rengarenk kalsak. Ne güzel olurdu...
Bizim Diyar
Bizim DiyarSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2018156 okunma
·
87 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.