*Spoiler içerir Adını taşıyan ve yaşatan bir kitap okumuş muydunuz hiç? Ben bu kitabı okuyana kadar her kitabın adını yaşattığını düşünürdüm fakat Derinlik hem karakterin dünyasında hem kendi dünyanızda öylesine noktalara değiniyorki okurken kendinizi geçmişinize sarılırken buluyorsunuz.Bir tane kadını bile zorla kabul eden bu dünyada içinde kocaman yaşanmışlıklarla dolu iki kadın sığdıran karakterimizin çocukluğuyla başlıyor hikaye.Babasının evde herkese hayatı zehretmesi ama başka kadınlarla çimlerde yuvarlanacak,oynaşacak ve üstünde onlara ait izler bırakacak kadar centilmen olması;annesinin ise babasının hatalarını ve pisliğini temizlemek için haşladığı suda sanki hata onlarmış gibi çocuklarını haşlaması…Hayatı boyunca bir şeyler elde etmek için beklemek zorunda kalmış olan karakterimiz özgür olmak için ablayı,güvende hissetmek için abiyi,anneyi mutlu görmek için amcayı ve yeniden terk edilmiş hissetmemek için Hecto’u beklemiş.Hayatı boyunca bekleyen bu karakterimizin evinde dönecek olursak eğer abla kişisi evde bir hiç fakat dışarda bir senarist. Sadece senarist değil.Yeri geldiği zaman anne bazen baba bazense en yakın arkadaş olmuş karekterimiz için.Omuzlarında bir ailenin yükünü sırtlamış sonrasında bütün bir aileyi tek bedene sığdırmanın ağırlığını taşımış.Bizim kızımız ise aile hayatında olduğu gibi arkadaşlık ilişkilerinde de sevilmemiş,sayılmamış ve umursanmamış.Hayatına hemen hemen hiç iyi insan girmediği için Ceren’i arkadaş sanmış.Tek yanıldığı nokta bu değil.Adem 1’i doğru kişi,Adem 2’yi sevgisinden her şeyi yapabilecek bir adam ve Adem 3’ü ise iyi biri sanmış.Hep sanmış hep yanılmış.Yanılgılarla dolu olan bu hayatta hep eksik kalmış,o eksikliği yanlışlarla doldurmaya çalışmış. Kitapta bulunan “Hayatımızda olmasını istediğimiz ve eksik bulduğumuz kişilerin yerine hep başkalarını koyma isteği olarak değerlendirilir ama kimse kimsenin yerine geçemez ve biz aslında oraya uymayacak kişileri bir yapbozun eksik parçası yerine ona uymayacak bir parçayı zorla yerleştirmeye çalışır gibi görünürüz” alıntısı ise bu yazdığım koca metni özetliyor aslında. Karakterimizin eksikliği ne Ceren ile ne de Ademlerle başlıyor aslında. Annesinin rahminde bir tohum olduğu öğrenildiğinden beri sevgi eksikliği çeken karakterimizin eksikliği doğmadan önceye dayanıyor.Önceki kitapta varlıklarına pek anlam veremediğimiz Ademlerin içini görüyoruz bu kitapta.Adem 1’i kızımız uzaktan çok sevmiş.Adem 1 nerdeyse oraya gitmiş fakat aralarındaki bağ kuvvetlendikçe büyüyeceğine düğüm olmuş en sonunda kopmuş.Adem 2 ise sevmiş “ama”bu cümledeki ama tüm aşklarına bedel olmuş.Yeterince sevmiş fakat korkakça sevmiş.Korkunun olduğu yerdeki aşk yanar ilk başta bu yangını ayakkabısıyla söndürmeye çalışır insan.Basit görür yangını.Ateş büyüdükçe ayakkabı yetersiz gelir ve kontrolden çıkar.En son bu ateş iki tarafıda yakar aşkı bitirir.Adem 3 ise suda kendi yansımasına aşık olan Narkissos misali tüm dünyayı bırakıp kendisiyle ilgilenmiş.Dünyalarını bir türlü birleştirememiş olan bu ilişki bizim kızımız için ilişkiden daha çok bir zulüm haline gelmiş.Toparlamaya çalıştıkça Adem 3 bağırmış,toparlamaya çalıştıkça Adem 3 olayı kendisine çevirmiş,toparlamaya çalıştıkça Adem 3 gözlerini sımsıkı bağlamış görmek istememiş… Adem 2 kızımızın gerçekten sevildiğini,aşkından uçtuğunu hissettiği kişi.En çok zararı veren kişilerden biri aynı zamanda.Doktorun Adem 2 olması öylesine güzeldi ki.Hepimiz bir zamanlar yaramızın yara bandı olmasını beklemedik mi? Hatta Allah’a yalvarmadık mı bunun için? Fakat Adem 2 açtığı yarayı görmemek için koşarak kaçmayı seçmiş yine ve yine.İlk kitaptan sonra iyice merak ettiğimiz karakterimizin ve kendi geçmişinizin derinlikleriyle yüzleşmeye hazırsanız eğer kesinlikle okumanız gereken bir eser.

DerinlikTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202464 okunma

··

4 artı 1'leme

·

193 görüntüleme

Ceren

@cerencanbay ·

21 Mart 00:26

Okuyacağım kitabı daha fazla okumayı istiyorum bu inceleme sayesinde🫶🏻🫶🏻

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Alara Karaman