Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

140 syf.
10/10 puan verdi
'Ey Oğul' - Gazzâlî
Dünya hayatı, insanın gerçek saadet ve kurtuluşu üzerinde düşünmesine ve bu doğrultuda bir yaşam sürmesine fırsat vermeyecek derecede katı ve acımasızdır. Kur'an-ı Kerim ve hadislerin temel içeriği de hep nasihat, tavsiye, uyarı ve hatırlatmadır. Elimizdeki kitap, İmam Gazzâlî Hazretleri'nin ahiret kaygısı taşıyan bir öğrencisinin samimi bir girişimi olarak vücuda gelmiş ve bütün çevrelerce muazzam bir alaka görmüştür; "Çok çeşitli ilimler okudum, ömrümün en verimli çağını, bu ilimleri öğrenmek ve toplamakla geçirdim. Yarın bunlardan hangisinin bana fayda sağlayacağını öğrenme vaktim artık gelmiştir. Acaba ölüp toprak olduğumda bunların hangisi bana yoldaş olacak, acaba bu öğrendiklerimden hangisinin hiçbir faydasını görmeyeceğim. Evet, yarın kabirde faydasını görmeyeceğim bilgilerden kurtulmalıyım. Öyle ya Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), 'Allah'ım! Fayda sağlamayan ilimden sana sığınırım." buyuruyor." Yazarımız bu soruya cevaben bu kitabı ele alıyor, fikrimi belirtmeden önce bir kaç alıntı yapmak isterim. İlk olarak ilim öğrenmenin esas amacını, ne için öğrenilmesi gerektiğinden bahseder. Daha sonra bizlerin vaktimizi neye harcamamız konusunda hadislerle destekleyerek nasihatlerde bulunur. Tabiri caiz ise bu kısmın biraz sarsıcı olduğunu ve tokat gibi çarptığını söyleyebilirim. "Ey Oğul! Allah'ın zât-ı celâline yemin olsun ki kelâm, hilâf, tıp, divan, şiir, astronomi, aruz, nahiv ya da sarf ne tür ilim tahsil edersen et, bunlar Allah'tan kopuk olarak kendi başına bakıldığında ömrü zayi etmekten başka bir şey değildir! İncil'de Hz. İsa aleyhisselâmın bir sözünü okudum. Şöyle demekteydi: "İnsan öldüğü zaman, tabuta konulup mezarın başına getirilene kadar Allah Teâlâ, azametinin bir ifadesi olarak ona kırk soru sorar. İlk olarak buyurur ki: 'Kırk yıldır insanların sana bakıp da gördükleri şeyleri süsledin püsledin ama benim nazar-ı dikkate aldığım şeyi paklayıp bezemek için bir saatini bile ayırmadın. Oysa ben her gün senin kalbine bakmaktaydım." "Hz. Muhammed (sav) bir hadisinde, "Kişinin malayani işlerle meşgul olması, Allah'ın o kişiden yüz çevirdiğinin bir işaretidir." buyurarak ümmetine dinî ve dünyevî hiçbir fayda sağlamayan gereksiz söz ve davranışlarda bulunmaktan sakınmasını tavsiye eder. Bir başka hadisinde ise "Kişinin ömrünün bir saatini bile yaratılış amacının dışında harcaması, uzun süre pişmanlık çekmesine yeter sebeptir." ve "Kırkını aşıp da iyilikleri kötülüklerine ağır basmayanlar, ateşe hazırlansınlar." buyurur." "Ey Oğul! Seni amele ve harekete sevk etmeyen ilim, deliliktir. İlim olmadan bir amelde bulunmak, inancı pratiğe geçirmek ise mümkün değildir. Agâh olasın ki bugün seni günahlardan uzaklaştırıp iyilik ve salih amele sevk etmeyen ilim, yarın seni cehennem ateşinden uzaklaştırmaz. Eğer bugün iyilik ve salih amellerde bulunmaz, geçmiş günlerin kayıplarını telafi için çabalamazsan, yarın kıyamet gününde "(Allah'ım!) Bizi geri gönder de salih ameller işleyelim." (Secde, 12) diye dört döner, o vakit "Ahmak! Zaten oradan geliyorsun!" cevabını alırsın." Bu kısmı özetlemek adına ilim öğrenmenin amacı ve usulünü yine kitaptan alıntı yaparak şu şekilde verebiliriz. -Okuyup üzerinde düşündüğün ve inceleme yaptığın ilim kalbini ıslah etmeli, kötü niyet ve düşüncelerden arındırmalı, nefsini tezkiye etmeli, yani manevi kirlerden temizlemelidir. Örneğin, bir hafta ömrün kaldığını öğrensen kaçınılmaz olarak fıkıh, hilaf, usul, kelam ve benzeri ilimlerle meşgul olmazsın. Zira bunların sana bir fayda sağlamayacağını, bilakis kalbini murakabeden, nefsin niteliklerine ilişkin bilgiye ulaşmaktan, dünya ile ilgili bağları koparıp atmaktan alıkoyacağını bilirsin. Bu kadar az bir zamanın kalmışken söz konusu ilimlere yönelmenin, nefisini kötü huylardan arındırmana mani olacağını, manevi hallerden, ilahî tecellileri temaşaya dalmaktan, Allah'a ibadete yönelmekten ve güzel niteliklerle donanmaktan seni yoksun bırakacağını pekâlâ bilirsin.- Kalan konular için kitabı okumanızı tavsiye ederim. Günlük hayat davranışlarımızdan (oturmak, konuşmak), ibadetlerimize kadar kısa kısa ele alınan öğüt niteliğinde bir eserdir. "Ey Oğul Kendin dururken öğüt niteliğinde dinî konuşmalar yapmaktan veya vaaz içerikli hatırlatmalarda bulunmaktan sakın, bundan kesinlikle uzak dur. Zira bunun pek çok sakıncası vardır. Ancak söylediğin şeyleri önce sen uyguluyor, ardından da bunları insanlara anlatıyorsan bunda bir mahzur yoktur. Hz. İsa (as) için söylenen şu söz üzerinde iyice düşün: "Ey İsa! Önce kendine nasihat et. Eğer kendin nasihat alırsan insanlara da nasihat ve vaazda bulun, aksi halde Rabbinden utan." Gazzâli yine nasihat ağzıyla anlatıp, çoğu bildiğimiz hakikati hadis ve ayetlerle destekleyerek sade bir dille ama soğuk suyla uyandırır gibi yüzümüze çarpıyor. Kitabın adı 'Gençlere Tavsiyeler' olsa dahi herkesin birden fazla okuyup istifade etmesi gereken bir eser olduğunu düşünüyorum. Keza Gazzali'nin okuduğum en ince (60 sayfa) kitabı olmasına rağmen beni en çok etkileyen ve faydalandıran kitabı oldu. "Ey Oğul! Dilediğin gibi yaşa, günün birinde toprak olacaksın. Dilediğini sev, bir gün ayrı kalacaksın. Dilediğini yap, gün gelecek karşılığını bulacaksın."
Ey Oğul
Ey Oğul
hifaoe.blogspot.com/2024/03/ey-ogul...
Ey Oğul
Ey Oğulİmam Gazali · Gelenek Yayıncılık · 20173,941 okunma
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.