Beynimdeki kara su başımdaki sancı
Dilime dolanan bu tanıdık suskunluk
Günlerdir çektiğim dinmeyen gizli acı.
Yerli yersiz alnıma düşen dalgın kırışık
Rengi yüzüme vuran içimdeki acı su
Görüntüsü gözlerimde uçuşan karışıklık.
Akşam alacasına yakıştırdığım hüzün
Yüreğimin dalında kanayan körpe çiçek
Yangın yerlerine izi düşen yaslı yüzüm.
Adını bildiğim gurbet o bitmeyen ayrılık
Karanlığın ağlarına takılan gönül kuşum
Taşımakla gönendiğim içimdeki ağırlık.
Diline sınırlar konulan yasak ülkem
Yaşadığım korku en özgür yanım benim
Karanlık kapılara vuran ışıklı türküm
Kendi su yolunda akan küçücük suyum
Durmadan yüreğimi kanatan ince sızı
İçinde yanardağlar devinen durgunluğum
Ve bir duyarsız günün en olmadık yerinde
Bir gülün dikeninde bir gecenin koynunda
Dilimden sesime kayan yangın yalazım.
Sözcük sözcük dökülen ölü duygularım benim
Yine yarım yine güdük kalan öksüz çocuklarım
Benim acılarda boy veren can çiçeklerim.